30 Nisan 2012 Pazartesi

çekiliş: dolu bir paket sizi bekliyor!

yeni bir arkadaşımla tanışma şansı yakaladım bu çekiliş sayesinde!

hadi sizde bu karedeki güzellikler için bir şans istiyorsanız koşun koşun :)

bakın bakalım Rimma bizim için neler hazırlamış!!!

bilmece;

bu zebracık sizce nedir? yani ne işe yarar nasıl bir materyaldir ?

:))))

güzel bir bilmece olmadı biliyorum ama ben bu sevimli çıtırı çok sevdim.. en ciciş bir yerde değerlendirmeyi düşünüyorum ama nerede? fikri olan varmı?

29 Nisan 2012 Pazar

yenidoğan hazırlıkları: ıvır zıvır sepeti :)

beyaz renk aramıştım bulamamıştım istediğim gibi bir model ama bu bulduğum renkler tamda cuk oturdu :) ikiside kızlarımızın odalarına eşyalarına uygun renklerde oldu.. pembe bacım selmoşun kızı için sarı olan kardeşimin kızı için.. pembeyi bitirdim kısmetse bu akşam teslim olacak sarı da yarın biter gibi.. dikerken farkettim ki puantiyelerin pembesinden almamışım ben yahuuu.. duyguuuu kumaşçılara gitmemiz gerekkkkkkk :)

28 Nisan 2012 Cumartesi

çarpı çarpı: salyangoz;

sanırım yıllar önceydi :) ne zamandı? şu zamandı! bu zamandı derken buldum eski yayını: geçen sene mayıs ayında işlemişim minik etaminleri.. banyo dekoruna uygun olunca oradaki yerlerini almış ve aciliyetten makinenin üzerine de bir örtü gereksinimi ortaya çıkmıştı.. hal böyle olunca etamin işlemeyi sevdiğimden desenlerden birini seçerek işlemiştim.. onu bitirimek de sanırım ekim gibiydi.. sonra tek desen az mı oldu? kenarına bir desen daha mı yapsak? bilmem ne.. derken geçen sabahladığım gece ona da bir el attım ve hemen köşelerini çevirip kenarlarını kıvırdım ve makinede diktim... ütüledim serdim oooooooohhhh dedim :)

dilimdeki şarkı: mor salkımlı sokak;



Seni düşündüm yine bu akşam üstü
Gelmedin mor salkımlar sana küstü
Umutsuz bekledim sabaha kadar
O cok sevdiğin yağmurlar bile küstü

Mor salkımlı o sokakta ellerimi tut
Okşa yine saçımı dizinde uyut
Ne çok severmişim gidince anladım
Serseri gecelerde sana ağladım

27 Nisan 2012 Cuma

oje: gazete baskısı ve bahar makyajısı :)

dünkü denemenin ardından, başarırım ben işi dedim ve akşam evde yeni bir sürüm yapmak istedim.. ama baz rengi ne olsun? yarın ne giyeceğim? gibi sorular ile kıvranıp durdum :) sonra beyaz-kot karışımı bir kıyafet düşünerek pastel bir renk oje seçmeye karar verdim.. Pastel'in elimdeki pastel renklerini sıraladım masanın üzerine seçtim seçtim bir türlü karar veremedim :) sonunda hepsini kullanmaya karar verdim..................
bence çok iyi oldu.. aynı tonlarda birde makyaj yapınca çok hoşuma gitti doğrusu......
bol renkli ve ışıklı günler dilerim......

mani mimi :)

mani mimi olur mu demeyin olmuş işte bana da gelmiş; fadiş'im bana göndermiş mimi.. kendisi yazmış ama bana ilham gelmedi bekledim bekledim: gelmedi.. bende bizim oralardan bir mani zinciri sunayım dedim size :)

Şu karşida sazacuk
Otlar orda buzacuk
Bi sen söyle bi da ben
Atişalım azacuk

çiçek isteyen koşsun :)

fuska ile yeni tanıştım hemen çekilişine katıldım :) eğer bana çıkarsa gelincikler rabia sultan'a gidecek!
bana,
sana,
herkese bol şansssssssssssssssssss.....

26 Nisan 2012 Perşembe

mutfağıma bir yeni inek daha :)

koltuğun örtüsünü aldığımdan beri malzemesi hazır dikilecekler arasındaydı yastıklar.. geçen gece mesai çıkışı evde biraz stres atmak için oturdum makinenin başına ve sabahın ilk ışıklarını bulan bir çalışma gecesi yaptım :) bir iki eksik gedik tamamladım yarım kalan işlere el attım birazını gene yarım bıraktım ama bu ineğimi bitirmeyi başardım :) aslında iki tane olacaktı ama siyah keçe yetmedi çünkü buna sıra gelene kadar başka bir iş için keçenin kenarında kesivermişim bile :)

zebra'lar;

hemen konuyu değiştirelim, yoksa herkes bakkalara saldırıp kilo alacak sonrada bana saldıracak sebep olduğum için :)))))))))))) 

şaka bir yana geçen gün odamda çalışırken, tv de yayınlanan belgesele bakınca ayyyy aman allahım dedim :) yani zebra çizgileri ile dolu oda da izlenebilecek en güzel program bu sanırım :) oda ile tv yayını uyumu!! hehehehe 

o zaman bir bahane ile zebracıklarımın özellikleri hakkında biraz bilgi paylaşalım;

hadi ♥'leri yumuşatalım!

ahhhh milka ahhhhh....
eridik, bittik, çatladık ve patladık yahuuu!!!!!

bu nasıl bir güzellik! zaten tadı ve kıvamı ile hayran kaldığım bu mor güzellik birde içinde bonibonlar ile beni yerlerde sürükletti resmen!! bir kare iki kare kapışıldı.. ağızlarda genizlerde çatpat patçat sesleri dinlenilerek eğlenildi.. kaplerimiz yumuşaktı o gün ama bir o kadar daha yumuşadı... yüzlerdeki gülücükleri hiç saymıyorum bile.. teşekkürler milka! iyi ki varsın!!! hadi hemen koşun ben migros'da buldum ama iki hafta oldu sanırım artık çoğu yere yayılmıştır..!!!!!!!!!!

taksit taksit perde dikiyorum :)

daha önce sevgili d-Gu'nun isteği üzerine yayınladığım odamdaki minik atölyem: hobi köşem ile ilgili bir detayı daha tamamladım.. masanın önünde durduğu camın perdesini diktim.. içeride artık rahat rahat ışık yakabiliyorum :) kumaşı bu senenin meşhuru duck keten, düz kırmızı.. odaya hakim olmasını istediğim zebra desenine uyumlu olması ve üç kuruş fazla olması itibari ile tercih edilmiştir :) perdeyi iki kanat olarak diktim sadece kenarlarını düz düz kıvırdım, üst kısmına halkalara takılan kancalarını ilave ettim o kadar...

21 Nisan 2012 Cumartesi

motif motif etkinlik: etap3;

bir iki günde 17 motifi bitirip de 10 gündür son üç motifde takılı kalmak dokundu bana doğrusu :) dün mesaiden sonra eve gittiğimde pazar günü bitiririm diye kenara ayırmak üzereyken elime aldım ve tamamladım işte.. şimdi kargayı bekliyor yani kargo yu... ey karga yani kargo :) gelin alın da arkadaşıma götürüverin gari :)

çarpı çarpı anahtarlar;

taaa eski evindeyken söz vermiştim fıstığıma, anahtarlık boyayacaktım :) geçen aylarda boya almaya gittiğimde bu objeyi buldum du.. her zamanki modellerden olmasın diye değişik bir şey arıyordum zaten.. sonra nasıl yapacağıma karar vermek de zamanımı aldı :) birgün sevgili banu ablam anahtarlar işlemiş şablonlarını paylaşmıştı.. hatta isteyene mail atabilirim demişti! desenleri aldım tabiki mail ile ama elimdeki anahtara uyduramadım hiçbirini :( nasıl etsem nasıl diye çok plan yaptım en sonunda elimdeki anahtarın birebir işlemesini yaptım :) diğer desenler başka projeye kaldı artık......

20 Nisan 2012 Cuma

mutfağımızdaki inek ailesi :)

günlerden soğuk bir kış günüydü.. sultan'ım elinde bir süpriz ile çıkagelmişti bizim ofise! işte o gün kenarından köşesinden gördüğünüz süprizi nihayet bütün olarak görebiliyoruz :) neden mi: içine elyafını koyup çerçeveye sabitleme işini ancak bitirebildim de ondan :) askısını da taktım sadece duvara bir çivi çakma işi kaldı.. bu hali ile mutfağımızda yerini aldı bile..

ellerine sağlık sultan!!!!

19 Nisan 2012 Perşembe

sevgi perdesine son hamle;

mahur prensesin düzenlediği sevgi perdesi projesine ben de katılacağımı bildirmiştim ama bu yoğun günlerin arasında bir türlü üretmek kısmet olmadı :((( dün gecenin karesinde gördüğünüz malzemlerimle birlikte düşündük ve kaçırmış olasak da, bize yer kalmamış olsada, bütünün içinde bir kenara dikilemesekde yapacaktık bunu! aklımıza koymuştuk ya er yada geç bitecekti.. işte malzemler bana ben onlara ilham oldum birlikte bu resmi ortaya çıkardık.. ve bugün kargo ile yola çıktı.. adrese ulaşsında projeye yetişemesede hatıra olsun sevgili prensese :)

gecenin karesi :)

mesaili çalışmayı bu gece erken bitirdim eve geldim; erken dediysemde 9'da çıktım yinede :) eh işleri haylice yoluna koyduğum düşüncesi içersindeyim.. beyannamelerin son gününe kadar stres bitmiyeceğine göre eve gelip biraz dinlenmek istedim.. ne varsa etrafıma topladım gördüğünüz gibi :) çikolar, bitki çayı, ineklerim :) nutellam, sutaşları, tv kumandası, kalem, motif etkinliği listesi ve gözlüğüm ve fotoda olmayan PC :) masanın etrafında toplaştık işte cümbür cemaat malzemelerim ve ben..
dinlenmek böylemi oluyor diyenlere: hobiler insana mutluluk verir, yorgunluğu alır gider değilmi?   

17 Nisan 2012 Salı

etkinlik: ekmeğimi seviyorum;

BASIN BÜLTENİ
EKMEĞİMİ SEVİYORUM !!!

Bayat ekmek israfına son!

Bizler EKS Yemek Blogları platformu olarak ,ekmek israfına dur diyoruz. Ülkemizde her sene 44 milyar ekmek üretiliyor ve bu ekmeklerin 4 milyarı ne yazık ki israf ediliyor. Ekmek israfının günlük maliyeti ise tam olarak 2.6 milyon lira.İstanbul Halk Ekmek A.Ş. Edirnekapı İşletme Müdürü Abdullah Arslan’ın TBMM'ye sunduğu yazılı rapora göre; günlük üretilen 120 milyon ekmeğin 12 milyonu çöpe atılıyor. Yani her 10 ekmekten biri israf ediliyor. Ülkemizde her sene israf edilen ekmeklerle 60 tane hastane, 180 tane okul inşa ettirebileceğimizi biliyor muydunuz?

16 Nisan 2012 Pazartesi

mim: tatlı blog;






sevgili redrumblefish'e çok teşekkür ediyor, daha önce cevaplamadığım miler için de gönderen arkadaşlardan af diliyorum bir tanesi aklımda en kısa zamanda onu da yapacağım ama diğerlerini hatırlamıyroum :) bu tatlı blog mim'imizde de epey şeker sorular var bakalım nasıl cevaplayacağız :) sınav gibi çok heyecanlı; 

etkinlik: ekmeğimi seviyorum;

pazar günü EKS Mutfak Akademisi çatısı altında oluşturduğumuz Yemek Blogları Platformu olarak yapmış olduğumuz etkinliklerden birisini daha geride bıraktık.. daha doğrusu ile ifade etmek gerekirse bu platformda olmanın verdiği gurur ve güven ile içimizdeki sosyal sorumluluk aşkını dışarıya döküp topluma ve dünyaya katkı sağlamak adına kolları sıvadık.. hergün binlerce ekmeğin çöpe gittiğini varsayarsak yılda kaç milyon ekmeğin yitip gittiğini hesaplamak ne zor değilmi? hele ki ekmeklere harcanan liraların hesabını yapmak da! ya aç insanlar varken bunları tok insanların ziyan ettiğini düşünmek de içler acısı.. o halde hem ziyankârlığı önleyelim hemde atmak yerine ekmeğimizin kalanını ihtiyacı olana uzatalım dedik..

biz taşın altına elimizi koyduk şimdi sıra sizde;
bize destek olmakta..!!!!!

ekmeğimizi sevelim!
                                                                                                                  fıstık.ve.ben                                                                                                                                     

13 Nisan 2012 Cuma

şiir: mutluluk;





yılın çiğsel yağmuru eksilmeyen gülünde
sildi kişi ilkbahar kavramını unsurdan
bir hayal mutluluğa kavuşmak yeryüzünde
kişi sıyrılmadıkça bencillik duygusundan..


[anonim]

11 Nisan 2012 Çarşamba

mışlı geçmiş bir yayıncık :)

sevgili madamDöGonç 'un düzenlediği bardaklaşalım etkinliğinde bana gelen cicileri yayınlamıştım.. zira heyecandan mı yoğunluktan mı bilmem benim gönderdiklerimi yayınlamamışım :) zira aylin'in yayını o kadar güzel olmuş ki belki de bu yüzden vagçemiş bile olabilirim :) bu albümün yayın için beklettiğim geçici klasörde kalmış olduğunu gördüğümde düşündüm bütün bunları ama cevabı bulamadım ve yayınlamaya karar verdim.. aylin kadar güzel çekim yapamamışım ama twetty güzel olunca fotoları çok beğendim :)

10 Nisan 2012 Salı

yaşayan değerlerimiz: Şener ŞEN;

Şener Şen (d. 26 Aralık 1941, Adana)
                  Türk sinema ve tiyatro oyuncusudur.
26 Aralık 1941 tarihinde, o zamanlar marangozluk yapan ünlü oyuncu Ali Şen'in oğlu olarak Adana'da dünyaya gelir. Sanat hayatına İstanbul Belediyesi şehir tiyatrolarında sahneye çıkarak başlar. Babası gibi sinema sanatçısı olmak istemeyen Şener Şen, kendisini tiyatro oyunculuğuna adar. Ancak tiyatrodan elde ettiği kazanç yetmediği için sinemaya girmek zorunda kalır. Dublajdan tanıdığı yönetmenlere, “Figüran olarak beni de çağırın. Ama bir şartım var, yevmiyemi o gün alayım” der.

yine mi çiçek?



Kur masayı Madam Despina
Kirli beyaz muşamba örtüleri ser
Çek sediri asmanın altına
Yanında bir ince Müzeyyen Abla

Yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Taze mi bitti topik
Canın sağolsun

Amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Altınbaş kadehe yağ gibi dolsun

9 Nisan 2012 Pazartesi

adı menekşe;

Bu şehrin meydanlarında,
Garında,
Rıhtımında,
Sensizlik bir türlü
Yakamı bırakmıyor
Bütün dudaklarında, kahvelerde
Büyük, küçük yalanların
Dönüp dönüp vuruyor
Ansızın vuruyor beni yerden yere

unutulmayanlar: Meral OKAY;

Meral Okay, (d. 20 Eylül 1959, Ankara - ö. 9 Nisan 2012,İstanbul), Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, senarist.

Beş yıl devlet memurluğu yapan Okay, bu süreçte Toprak Mahsülleri Ofisi'nin Dünya Bankası projelerinde ve TBMM'nin Atatürk'ün 100'üncü yaşı kutlamaları çerçevesinde kurulan bir komisyonunda yer aldı. 12 Eylül döneminde Türkiye İşçi Partisi üyesi ve işyeri temsilcisiydi.

7 Nisan 2012 Cumartesi

birkaç anlamlı fotoğraf;

gün içinde en çok tükettiğimdir çay.. bu yüzden pek su ihtiyacım olmaz ama bugünlerde ben iki bardak çaydan birinin yerine su içmeye başladım :) bakalım ne kadar sürecek bu düzen :)

6 Nisan 2012 Cuma

günün kombini: leylak;


sevmediğim renk varmı diye düşüneceksiniz ama ben genede aynı klasik cümle ile başlamak istiyorum:
pek sevdiğim renklerden biri leylak ile iki gündür birlikteyiz; oje, bluz ve çorap kombinim ile karşınızdayım :) leylak koyulaşınca mürdüm moruna dönüyor ya şalımızda o renk işte.. bulamadım leylağını ne yapayım :) makyajım da leylak mor karışımı ama çok uyumaktan yüzümü iyi hissetmediğim için foto çekilemedim maalesef..
birde kırtasiye hayranlarına bir önerim var: ataçlardan toka :) fönüm çok düz olduğundan gözüme gözüme girince saçlar, tokaya benzer birşeyler aradım etrafımda, zira saçlar kısaldığından beri taşımadığım bir obje artık toka ama bugün ihtiyaç hasıl oldu işte :) bende iki ataç ile bu işi hallettim ve dışarı çıktığımda da çıkarmadım sonra baktım -oo tam senin tarz. diyorlar bende iki gündür ataç tokalarımı kullanmaya devam ettim :)

bir akşam vakti kadıköy sahilinden;

önceki akşam kadıköye doğru yol alırken yanıma foto makinemi aldığımı haydarpaşa köprsünü geçerken farkettim :) zira köprü üstünden çokca trenlerin fotolarını çekmiş olduğumdan bu sefer rıhtıma yaklaştığım noktada; güneşi batmadan önce, vapuru gitmeden önce yakalamaya çalıştım :)

ey istanbul'um sana doyulur mu?

3 Nisan 2012 Salı

zıp zıp zıplayan zebraaaa;

yeğenim için aldığıım ama bir gaz bulup da dikemediğim çarşaf ve yastık bu.. sözde yatağın ölçüsünü bir türlü alamamıştım halbuki marka belli web de bilgisi var ölçüsü var işte lazlık :) dün gece 12den sonra aklıma geldi :) hemen sayfasına girip ölçülerine baktım ve kesip biçip diktim.. modeli yok dikdörtgen, süsü de yok zira üzerindekiler yetiyor değilmi? bilenler diyordur zebra hastalığını şimdiden minik kıza bulaştırdım dimi?

unutulmayanlar; Ekrem BORA ♥

Ekrem Bora (d. Ekrem Şerif Uçak, 7 Mart 1934, Ankara - ö. 1 Nisan 2012, İstanbul), sinema ve dizi oyuncusu.


İlkokuldan sonra, Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu'nu bitirerek mürettip ve mücellit diploması alan sanatçı, 1953 yılında Yıldız Dergisi'nin açtığı sinema artist yarışmasına katılıp birinci olmasına karşın, film çeviremeden askere gitti. Askerlik dönüşü ilk filmi olan "Alın Yazısı"nı çevirdi (1955).

İki yıl aradan sonra tekrar sinema filmlerinde rol almaya devam eden sanatçı, ilerleyen yaşına rağmen dizi filmlerde oynamayı sürdürdü. 8 Mart 2012 tarihinde kalp yetmezliği sebebiyle hastaneye kaldırılan Ekram Bora 1 Nisan 2012 tarihinde vefat etmiştir.

2 Nisan 2012 Pazartesi

güçük gurbaa güçük gurbaa guyruğun nerede :)

yenidoğan miniğimiz için yaptığım beşik örtüleri bunlar daha doğrusu doğması 12 nisan da beklenen minik kızımız için yapmaya çalıştıklarımın bir kısmı :) sanırım kızlar daha aceleci oluyorlar.. kardeşimin minik cadısı da gelecek gelmeyecek havalarını yaşatıp sonra aniden daha hazırlıklar bitmeden cee diyivermişti.. sevgili bacım selma'nın kızı da öyle yaptı işte.. ceeee ben geldim :) neyseki hastaneden çıkış süresine kadar ben örtüleri tamamlayıp onlardan önce gidip serdim.. yalnız başlık kısmına yapacağım örtüye beşiği görmeden karar verememiştim o yüzden henüz üstü açık :)