Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez'in 1981'de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü.
Hem Kolombiya'da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar'ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.
sonu belli ama sürükleyici bir hikaye,
neler olup bittiğini olayları okumak üzücü
ama heyecanlı idi,
engel olunmak bile zaman varken, hiçbir şey yapılamamış olması acı..
yaşayanların anlattıkları ile derlenmiş bir geçmiş zaman öyküsü..
okuma tarihlerim: 28 Mart - 30 Mart
#okumaşenliğikış2017
#nobelödülüalmışbiryazardanödülalmadanönceyazdığıbirkitap
#nobelödülüalmışbiryazardanödülalmadanönceyazdığıbirkitap
Çok sevmiştim :)
YanıtlaSilÇok sevdiğim kitaplardan biri...
YanıtlaSilçok sevdiğim kitaplardan.. kitap boyunca santiago seni öldürecekler diye çığlık atmak istedim.
YanıtlaSilacı hikayede olsa bu kadar sevilmesi yazarın başarısını haklı kılıyor değil mi dostlar! bende ilk kez okudum bu sene kendisini iki kitabını da çok beğendim.. emine sorma ki ne sorma peşinden koşup paçasından çekiştirmek istedim..
YanıtlaSilBende de okuyacaklar listesinde, hala bekliyor.
YanıtlaSilbence de sonunu bildiğim bir kitabı bu kadar keyifle okuyacağımı tahmin etmezdim doğrusu.
YanıtlaSilblog çekilişime de beklerim.
YanıtlaSilsultanım; hemen ilk sıraya al! iki güne okursun sen!
YanıtlaSilemine; geliyorum çekilişe kaçırmadıysam :)