18 Ocak 2011 Salı

kek pişti ama çok geç :( :)

önceki sabah anlatmıştım kek yapmak isteğimin yarım kalışını;
şimdi devam edelim o malum ve meşhur sabaha!
saat 05 olmadan ben uyudum ve alarm 07:30 da çaldı :)
sıfır uyku isteği ile yatmış ama bu uyanışta sonsuz uyku isteği ile alarmı kapatmıştım :)
hızlıca düşündüm markete gitmek şu kadar keki çırpmak bu kadar saçımı yıkamak şu kadar fön çektirmek bu kadar gibi ince bir hesap yapıp biraz daha uyumaya karar verdim;
08:22 olduğunda ben pijamalarımın üzerine kaban bot atkı alıp dışarı çıktım,
dön dolaş açık tükan yok :) nasıl yani diye öyle hayretle sokak ortasında durduğumda hiç bir pazar sabahı o saatte bakkala gidip gitmediğimi düşünmeye başladım; sonra hızla boşver şimdi bunları önceden açıksa bile şimdi kapalı ve bana şimdi gerekli :) diye kendimle konuşurken bir yandanda yürümeye devam ettim en sonunda kepenklerini yeni açan bir bakkal bulup hemen daldım içeri :) hatta yardım edeyim mi diye de sormuşum girerken :)
neyse eve gelip hemen keki çırptım, fırına attım, süresini ayarladım,
saçımı yıkadım, föne gittim geldim, üzerimi giydim ki ne giysem sorusu epey uzun süre cevaplanmaz genelde sabahları; ama kek hala pişmiyordu.. konya'dan gelen bir un vardı
genelde hamurlarda kullanılan, bende sabah o telaşe ile bir iki kaşık atmış bulundum o undan bu kekin karışımınada ve yaptı yapacağını mini fırın ile birlikte beni rezil etti bu sevgili un! hem iki kaşıkda olsa o unun hamurda yarattığı ağırlık hemde mini fırınımızın çok yavaş davranması ile keki evden çıkmam gereken saate yetiştiremedim,
nasıl sinirlendim anlatamam size, bu halime annemde şaşırdı ve hatta ipeğimde beni sinirli hiç görmemiş bu anı kaçırdığı için üzüldü :) of nerdeyse keki camdan atacaktım o kadar sinirlendim!
annem ben pişiririm yavaş yavaş sen git başka zaman geceden yaparsın götürürsün diye
beni sakinleştirmeye çalıştı.. neyse baktım olacak gibi değil en hızlısından kekin bulunduğu ortamdan uzaklaşmanın bana iyi geleceğini düşündüm ve atladığım gibi arabaya doğru kadıköye kursa vardım :) araba taksi yani :) eh bu durumda birde minibüse binip tip insanlarla muhatap olsaydım kesin birini döver öyle inerdim :)
işte kek maceram böyle sona erdi :) akşam eve gittiğimde mis gibi kek karşımda duruyordu tok olduğum halde yedim bir parça! ve şu karara vardım: yanlışlıklada olsa malzeme hataları olduğunda o keki hiç pişirmemek daha sağlıklı :)
mini fırının daha kalitelisini almamız gereikiyor ve bu kaosun arasında hazır kararlar alıyorken bir takımda kek kalıbı almak lazım diye üç karar çıkarıverdim :)
birini hemen uyguladım:) kadıköye gittim ve dün kek kalıbı aldım;
1 dikdörtgen, 1 turta, 1 yuvarlak, 1 halka kalıp olarak dörtlü alman malı bir takım aldım;
markasını ve memnuniyetimi daha sonra mutlaka paylaşacağım..
"yalnız unutmayalım ki herşeyin bir sebebi vardır"

11 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgili Nilgün Komar, annelerimzi allah başımızdan eksik etmesin. Oluyor bazen aksilikler maalesef
yeni kaplarınızı iyi günlerde kullanın sevgyle kalın...

Nilgün Komar dedi ki...

incilimBelginim; güzel dileklerin için çoook teşekkür ederim.. çok öpüyorum!!!!!!!!!!!!

blogdayaparimkariyerde dedi ki...

ama benim canım kek istediii=(

mutfakcini dedi ki...

çok güzel görünüyor Nilgüncüm,geç olsun da güç olmasın:) çayın yanında nasıl gider biliyomusun ufff :)

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

neyseki annen devam etmiş kapatmak zorunda kalmamışsın bir solukta okudum amanın kekimiz yanıdımı diye:)) sevgiler .
bu kekler nedense istediğinde değil öylesine yaptığında çoşarlaR:))
SEVGİLER CANIM ELLERİNE SAĞLIK

Ada Deniz dedi ki...

nedense bu hamurişleri insanın en özendiği zamanlarda yarı yolda bırakırlar. Bir de özensiz öylesine yaptıkların bir lezzetli olur ki...

YETENEK-SİZİN dedi ki...

bak ya çok üzüldüm şimdi, acaba hangi unmuş bu hekimoğlumu, ovamı??

Unknown dedi ki...

Bence güzel görünüyor Nilgün'cüğüm....Ada nın dediği gibi vallahi özenince benimde böyle olur.Sakın özenerek yapma, bak harika olacak bundan sonrakiler..Ne de olsa benimde çok deneme yanılmalarım oldu.Yaka çiçeğini ayırdım dedim,geleceğini bana bildir,özensemde özenmesemde tek iyi yaptığım su böreği yapacağım,kaçırma derim.Gençlerin yaptığı alengirili süslü şeyleri yapamıyorum.Hep eski kafayım ya ben.....Yeni bebeklerimi yayınlıyacam,onlardada mor şapkalı var.Sen bilirsin........

fiamma dedi ki...

Tuhhh, sabah planlarını bozmayıp erken kalkıpta yetiştiremediğine üzüldüm:)) Ama olsun, mutlaka ki güzel olmuştur, görüntü onu gösteriyor, bol malzemeli, gecenin şu saatinde de iyi giderdi:))
Nilgüncüğüm bir de bütün tariflerde kekler için 180 derece derler ama ben 170 derece de daha iyi sonuc alıyorum. bir de kabartma tozunu kattıktan sonra mikser ile çırpma tahta bir kaşıkla harmanla o zaman puf kabarıyor.sevgiler

Unknown dedi ki...

canın saolsun ,bende iyi haber bekliyordum ,daha iyilerini yaparsın bizde burdan agzımız sulana sulana bakarız ,artık oh olsun demeyecegim :):)sen anla gecenin o vakti ,sende hazır harcında varken bu yazıyı okuyanların hiç gözünün kalıpta agzının sularının aktıgını düşünmezmisin ,:))))geçmiş olsun pls kek tariflerini ögle yemeginden sonra yayınla ki tokken iç çekmeyelim :)canım öpüyorum ,şaka bir yana geçmiş olsun

Adsız dedi ki...

canın sağolsun senin canım ..boşver ayrıca gayet güzel görünüyor..