okuma şenliği: kış 2021;

bir daha blog yazacağım demeyeceğim.. yazamıyorum.. nedeni bilmiyorum.. sadece yazamıyorum.. blog gezmeyi de beceremiyorum, ya yaşlandım mı ben acaba?  bir yerlerden bakardım, okurdum, yorumlardım, bir zamanlar.. geri gelsin o zamanlar artık.. daha yeni güz olmuştu bitti bile.. geldik vardık kış'a.. o zaman yeni kategoriler gelsin.. biraz tekrara düştük gibi ama olsun.. okumak başlı başına bir heyecan değil mi zaten.. hangi kitabı okuyacağım? hangi kitapta kiminle tanışacağım? kimin hayatına gizli misafir olacağım? hep merakla heyecanla başlıyoruz değil mi bir kitabın sayfalarını karıştırırken.. gelsin, gelsin o zaman yeni kategoriler, bilmediklerimizi bilelim.. duymadıklarımızı duyalım.. 

final: yaz şenliği 2020;

 

hiç demiyorsunuz hani yaz şenliği sonuçları diye :) yayın arada bir yerde kaldı ne oldu bilemiyorum, yeniden yapmak zorunda kaldım, elimdekilerle birşeyler yaptım tablo aşağıda, ancak evdeki pc de olanları da eve gidince ekleyeceğim.. 

bu arada hala göndermeyen varsa mail atabilir;
info@nilgunkomar.com

sevgiler..  

okuma şenliği: Güz 2020;

evde kaldık,kalmadık.. maske taktık, takmadık.. kalabalığa girdik, girmedik.. aldığımız herşeyi yıkadık, yıkamadık derken yaz bitti.. sevgili leylakçe listesini ilk gönderen oldu, yarın akşam raporlayacağım şimdi son dakika biten güz şenlik listesini yayına alıyorum.. haydi yeni şenlik için hazırlıklar başlasın.. 

Kurallar;

Etkinlik 1 Eylül'de başlar ve 30 Kasım 2020’de sona erer. Etkinliğe bu tarihler arasında canınızın istediği vakitte katılabilirsiniz. Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece bir'ine saydırabiliyorsunuz. Ancak, etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz. 

yine iki film: ikiside ikonik, ikiside mücadeleci ve mesleklerinde başarılı naim ve pianist;

Cep Herkülü, Naim Süleymanoğlu, ülkemiz ve dünya spor tarihine adını altın harflerle yazdıran efsanevi halterci Naim Süleymanoğlu’nun hayat hikayesini konu ediyor. İlk Dünya Rekoru’na imza attığında 15 yaşında olan, spor kariyerine 7 Dünya Rekoru,üç farklı olimpiyatta kazandığı 3 Olimpiyat Altın Madalya, 6 Avrupa Şampiyonluğu ile 7 tane Dünya Şampiyonluğu ve daha nice başarılar sığdıran Naim Süleymanoğlu’nun hayatının anlatıldığı filmde, Süleymanoğlu’na Hayat Van Eck hayat veriyor.

Piyanist, 2002 yılında gösterime girmiş, Roman Polanski'nin yönetmenliğini, Ronald Harwood'un senaristliğini yaptığı bir film. Film, 1939'da Nazi Almanyası'nın Polonya'yı işgal etmesiyle birlikte, Yahudi olduğu için, ailesi ile birlikte eziyet gören piyanist Wladyslaw Szpilman'ın, kendi hayatını anlattığı kitabına uyarlanmıştır. Film Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve Polonya, ortak yapımıdır. Film mziklerinin birçoğu, Chopin'in nocturne'lerinden oluşur. İlk beş dakikasında Nocturne in C Sharp Minor duyulur.

iki film birden: mendil tüketen yedinci koğuş ve izlediğinizde eksik kalacağınız tamam mıyız?

   

bu sefer iki film ile birden geldim; en dramatik film; yani en acıklı olan.. çok var.. en olanını seçmek zor ama taze hafızamla hatırladığım yakın zamanda izlediğim yedinci koğuştaki mucize var.. başrol aras bulut'un sevgili deniz ile birlikte rol aldığı diğer filmi de tamam mıyız?'ı bugün izleme şansım oldu.. bu bağlamda bu yayında iki filme birden yer veriyorum.. yedinci koğuşu hıçkıra hıçkıra ağlayarak salya sümük izledim.. daha detay vermeme gerek yok sanırım :)

yedinci koğuştaki mucize; 7 yaşındaki kızı ile aynı zeka yaşına sahip bir babanın adalet arayışını konu ediyor. 1983 yılında bir Ege kasabasında küçük bir kız ölür. Ölen küçük kız sıkıyönetim komutanının kızıdır ve onun ölümünün sorumlusu olarak babaannesi ile yaşayan ve 7 yaşında bir kızı olan Memo görülür. Memo, her ne kadar suçsuz olduğunu anlatsa da kimse ona inanmaz. İdam cezasına çarptırılan Memo'nun yakınları adaletin sağlanması için uğraşırken, Memo ve kızı Ova'nın tek istediği birbirlerine kavuşabilmektir. Memo, bir mucize gerçekleşip idam cezasından kurtulabilecek midir? Yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin'in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Aras Bulut İynemli, Nisa Sofiya Aksongur, Celile Toyon, İlker Aksum, Mesut Akusta, Deniz Baysal, Yurdaer Okur gibi isimler yer alıyor.

İhsan bedensel engeli nedeniyle annesine bağımlı olarak yaşamak zorunda olan ve içerisinde kısılıp kaldığı bu hayata günbegün daha fazla küsen genç bir adamdır. Hayalleri vardır; asla gerçekleşmeyeceğini düşündüğü bu hayallerin uktesi ve annesine yük olduğu fikrinin ağırlığıyla yaşamdan kopmaktadır. Temmuz ise idealleri doğrultusunda baba evinden ayrılan ve bu süreçte ayaklarının üzerinde durmak için çabalayan bir heykeltıraştır. Geçinebilmek amacıyla çocuk romanlarında çizerlik yapar ve iyi gittiğini sandığı bir ilişkisi de vardır. Bir anda sevgilisi tarafından terk edilmesi ve elindeki işi kaybetmesi hayatını daha da altüst eder. Temmuz ve İhsan'ın yolları hayatlarının böylesine karanlık bir döneminde kesişir ve bu tesadüf ikisinin de yeniden doğmasını sağlar.

Yerli sinemamızın sevilen ismi Çağan Irmak'ın son filmi olan yapımın senaryosu da Irmak'a ait. Filmin başrollerini Aras Bulut İynemli ve Deniz Celiloğlu paylaşırken, oyuncu kadrosunda göze çarpan diğer isimler ise Sumru Yavrucuk, Aslı Enver ve Gürkan Uygun...

#5Ensevdiğinizdramafilmihangisi 

bir film, bir şiir; masallardan geriye kalan ve attila ilhan..

hayal kurmayı seven biri olarak masalları tabi ki severim.. o yüzden film bu sefer adından ötürü izlediklerim arasına girdi.. eleştiri sayfalarında epeyce söz söylenmiş, beğenmeyenler benim gibi film başladığında çok hızlı ilerlemesi ve vasat görünmesine aldanıp ön yargı oluşturanlar.. yarısından sonra biraz daha hareketleniyor ve anlamsızlıkları çözmeye başlıyorsunuz.. sonun çözemeyenler için tam bir sürpriz.. aklıma takılan söz ise; " ne demiş şair: ayrılıklar da aşka dahil.. " hep sevmişimdir bu ne demiş şair diye bir cümleye başlamayı ama ezberim az genelde hatırlayıp da bir şairin dizesini böyle tam yerinde kullanamam.. ancak bunu hiç unutmayacağım o kesin.. hemen baktım şiir de attila ilhan'ın aşağıda tamamı var aramayın hemen okuyun diye ilave ediyorum.. 

#2Ensonizlediğinizfilmhangisi

etiket zamanında katılamadığım şule'min meydan okuması için gelsin.. 

final: okuma şenliği bahar 2020;

güzel bir bahar şenliği oldu diye ümit ederek, raporları almaya başladım bile.. kendi raporumu da yarın yapacağım.. ilk gelen verilerle ilk listeyi de yayınlarım diye planlıyorum..

♥

ilk gelen listeleri topladım..

okuma şenliği: yaz 2020;

öncelikle Bize Her Yer Okul Blogunun sahibinden özür dileyerek başlamak istiyorum.. şenlik sonlarında bazen neredeyse bir ay raporların peşine düşerim.. katılacağım deyip rapor göndermeyenlere mail atarım, yorum bırakırım, mesaj gönderirim.. blogum son zamanlarda sadece şenlik yayınları ile hayat buluyorken, bende blog ile ilgili tüm mesaimi bu şenliklerin raporlanmaları peşinde harcıyorum ama her nasılsa katılımcı olacağını söylemiş, raporunu yayınlamış ve yorum olarak da bırakmış olduğu halde, bize her yer okul blogunun yorumlarını görmemiş olmamın şaşkınlığı içindeyim.. az önce eski şenliklerde neler vardı diye bi kolaçan ederken, blogundaki yayını buldum, listelerde niye gözüme çarpmadı dedim, geldim blogumu karıştırdım yorumları buldum.. inanın çok üzgünüm.. :(( 

yaz şenliği listesini yaptım şimdiden hazırlığa başlayın diye neşe ile gelirken, üzüntü içinde kaldım bir anda..

meydan okuma: Filmler: by Şule Uzundere;

coronalı günlerde herkesin anıları biriktikçe birikiyor.. hepimiz farklı günler, farklı zamanlar yaşıyoruz.. belki birçoğumuz bir inziva dönemi düşünüyordu şimdi bu üzücü olsa da tam denk gelmiş diye seviniyor da olabilir.. sevinmiyordur da aslında, benim gibi günü katlanmaya değer kılacak sevinçler ekiyordur içine.. biraz polyanna'ya sarılmamız gerekiyor bugünlerde kabul edelim.. bi sebep, bi amaç, bi hedef edinmeden yarının ne olacağını bilmeden bugünü yaşamak kolay değil çünkü.. kolay değil bilinmezin önünde hatta birebir içinde yaşamak.. 

bugün yıllık izindeyim, bugün kafa tatilindeyim, bugün yarın çalışacağım yoğun gün öncesi dinlencedeyim gibi kandırmacalarla bu günlere kadar geldim ben.. 

bu günlerdeki amaçsızca savrulmaların önüne geçmek içinde birtakım meydan okumalar türedi sosyal alemde.. bazıları kimimize bayağı gelse de kendimize göre değerli bulduklarımıza da katıldık, katılmaya çaba gösterdik.. 

film: Yozgat Blues;

Yozgat, Yavuz ve Neşe'nin hikayesinin başladığı ya da bittiği yerdir... Aldıkları bir iş teklifi sonrasında Yozgat'a taşınan müzik öğretmeni ve şarkıcı Yavuz ve öğrencisi Neşe hayatlarının önemli bir dönüm noktasına adım atmak üzeredir. İcra ettikleri müzik türüyle bu yeni şehirde kimsenin ilgisini çekemeyen ikilinin çabalarına, buraya taşındıkları ilk günlerde tanıştıkları Sabri'nin yardımları da eklenir ancak sonuç yine olumsuzdur. Bu olumsuz sonuç beklenmedik gelişmeleri de beraberinde getirir...

Filmin yönetmen koltuğunda ilk uzun metraj çalışması Uzak İhtimal ile büyük beğeni kazanan ve İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale ödülüne layık görülen Mahmut Fazıl Coşkun bulunuyor. Başrollerinde ise son dönemin başarılı isimlerinden Ercan Kesal, Ayça Damgacı ve Tansu Biçer yer alıyor. 

final: kış şenliği 2020;

ne kışı bahardayız artık dediğinizi duyar gibiyim.. tabi ki son günlerin mevzusu her şeyi etkilediği gibi benim kış raporu yapmamı da etkiledi biliyorsunuz. izole günlere girince verilerimin olduğu bilgisayardan uzak kaldım.. ancak bugün toparladım ve ilk yayını; hemen hızlıca yazabildiğim listeleri raporlayarak başlıyorum.. maillerde göremediğim telefonuma gelen fotoğrafla iletilen gibi diğer raporları da excele aktarabildikçe ilave edip yayını güncelleyeceğim..

evde faaliyet: kumaş maske yapımı;

#evdekal günlerinde ekmek pişirmeyen bir ben kaldım ama maske dikmeyen ben kalmayayım dedim :) çok kullanmak fırsatımız olmasa da vede virüs geçirgenliği "sıfır" olarak açıklansa da ben yine de diktim.. en azından beyaz tıbbi maskelerin üzerine takıp renkli bir dünya oluşturabiliriz.. 

kalıp için kendim çalışacaktım ama emek veren bir japon arkadaşa denk gelince onun şemasını kullanıp sonrakileri de kendim revize edip denemeler yaptım.. 

birlikte örelim: bardak altı ev;

sosyal mesafeyi koruyarak, izole bir hayat yaşadığımız şu günlerde.. evde sıkılacak son grup biziz diye düşünüyorum.. blogger'lar.. yani bir bakıma hobisi olanlar.. okuyanlar.. yazanlar.. örenler.. dikenler.. geri dönüşümcüler.. kendin yapcılar.. buralarda aktif olamasak da faaliyetlerimize başka mecralarda devam edildiğini biliyorum.. çünkü boş durmak bizim işimiz değil.. o yüzden çok derin düşünmezsek bu günleri sıkılmadan geçirebileceğimizi çok iyi biliyorum.. motif grubumuz da bu minvalde üretime devam ediyor.. birbirimize motif göndermesek de.. yeni bir etkinliğe başlamasak da yine de bir faaliyetler içindeyiz grupça.. birimiz şal örelim dedi gruptan altı kişi peşine düştük şal örüyoruz.. onu da bir başka yayında yazayım da yayınlarım artsın :) bir günde ben evdeyiz madem hadi ev örelim dedim.. sevgili @uzamanamatör de kamera ile bağlanıp birarada örelim dedi.. @mavilale ben varım dedi @gonca bende yetiştim kekimi şalımı alıp geliyorum dedi; bir akşamımızı sohbet ederek karşılıklı örerek geçirdik.. tekrarını ve daha kalabalığını yapmak için fırsat kolluyoruz dijital günümüzün.. bu evciklerim de o geceki üretimim.. mavilale'nin evi için bir tık buraya lütfen.. 

kaynak ve şema için buraya tık

okuma şenliği: bahar 2020;

ikinci cemre de düşmüş herkes üçüncüyü beklerken bende yeni şenlik listemizi getirdim.. eskilerden, yenilerden, önerilerden karışım yaptım yine.. bahara girdik ama ülke olarak soğuk günlerin henüz bizi terk etmediğiniz söylüyor hava durumcular, artık ne kadar doğru bilemiyorum ama biz yine; içimizi kitaplarla ısıtacağız, sonra dünyaya bu sıcaklığı yayacağız.. dünya da çin'den bize doğru yayılmakta olan virüsü görmezden geliyorum.. 

sevgiler ♥