fotoğraf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fotoğraf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Şubat 2017 Pazartesi

hızlı bir eminönü turundan;

Gök mavi , deniz mavi , İstanbul mavi ... 
Ne güzel bir renksin sen mavi .. Ne güzel bir şehirsin sen İstanbul [hasibe]



bu şehre aşık olmak bu yüzden.. bu şehirden kaçamamak bu yüzden... içindeki dışındaki gelip geçenleriyle bir başka İstanbul'da yaşamak, bir an da olsa insanda derin izler bırakıyor.. ki yıllarını geçirince daha da bir etkili bu şehir..


23 Ekim 2013 Çarşamba

bir bayramın ardından;

kurban bayramı köyde güzel olur.. bu bizim çevrelerin kullandığı bir cümledir hep.. ama gerçekten de öyle.. büyükşehirde kurbanı nerede keseceğiniz problemi çözülmeye çalışılırken köyde çoktan ilk ızgara ateşlenir bile.. tabi bu sene büyükşehir belediyelerinin elinden geldiğinden fazla bu iş için çaba sarfettiklerini de duydum.. ancak yinede tadı başka köydeki bayramların :) ısrarla aynı cümleyi söylüyorum ama işte bu manzaraya karşı bayramı geçirmek sahiden de başka değilmidir? geçen yıl kurban bayramında almanya'da idim.. yıllar sonra doğduğum ülkeye ilk ziyaretimdi ve orada olmanın çocukluk anılarını canlandırmanın dışında bir bayram havası içinde geçmediğini anlatmıştım.. bu yıl almanya'dan akrabalar bizimle köyde idi ve onlarda aynı şeyi söylediler: köyde bayramlar başka oluyor :) 

4 Nisan 2013 Perşembe

boğazın ev sahipleri: martılar;

Martı, martıgiller (Laridae) familyasını oluşturan deniz kuşlarının ortak adı. Türlerin çoğu Larus cinsinde toplanmıştır. Martılar büyük kuşlardır, genellikle gri veya beyaz renkte çoğunlukla başlarında siyah işaretler bulunur. Cesurdurlar, uzunca bir gagası ve perdeli ayakları vardır. İri hantal gövdeli kuşlardır. Boyları 25-80 cm'dir. Kanat desenlerinin yanı sıra bacak ve gaga renklerine bakılarak tür ayrımı yapılabilir.
Besinlerini çoğunlukla yumuşakçalar, yengeçler ve küçük balıklar oluşturur ama hemen hemen her şeyi yerler. Martılar denizin üzerindeki insan pisliklerini de besin sanarak yemeye çalışırlar. Özellikle denize atılan plastik parçalar bu tür için ölümcüldür. Ölü bulunan pek çok martının midesinde plastik parçacıklar tespit edilmiştir. Martıların midesi plastiği sindiremediği için midelerinde plastik onlara sürekli bir tokluk hissi vererek açlıktan ölmelerine neden olur. 

17 Ocak 2013 Perşembe

etkinlikteki son

foto çekilmeyi sevmeyen bu yeğen de mankenlik yapayım bari dedi :) bütün gayretimle bitirmeye çalıştığım motiflerim onunda eğlencesi oldu.. sen hala mı bunları örüyorsun hala dedi :) geçen sene de örüyordun ama dedi :) 
çocuklara bile maskara oldum yahu.. hadi nilgün ha gayret bitir de gönder bak ceza alıcaksın sonunda :) 

8 Haziran 2012 Cuma

gazete okumak isteyen eteklerime kapansın :))))

dışarı çıkarken patronumun uyarısı: - ya yolda biri durdurup gazetelerinizi okuyabilirmiyim derse sana, ne olacak? şeklinde oldu :)
ben bu soruya önce cevap veremedim, sonra:  
- alırım otuz kuruşa bir gaste veririm.. dedim ama yemedi :) doğrusu merak ettim böyle birşey olurmu diye ve yollara düştüm.. okmeydanı, haseki, eminönü, üsküdar derken ofise geri döndüm :) yani kimse bana birşey sormadan geri dönmeyi başardım!!! ama bakan olmadı da değil.. ben onlara aldırış etmeden dolandım geldim :) bu sefer spor ayakkabı ile giydim gaste eteğimi ama topuklu ile daha bi cici durmuştu sanırım...

7 Nisan 2012 Cumartesi

birkaç anlamlı fotoğraf;

gün içinde en çok tükettiğimdir çay.. bu yüzden pek su ihtiyacım olmaz ama bugünlerde ben iki bardak çaydan birinin yerine su içmeye başladım :) bakalım ne kadar sürecek bu düzen :)

6 Nisan 2012 Cuma

bir akşam vakti kadıköy sahilinden;

önceki akşam kadıköye doğru yol alırken yanıma foto makinemi aldığımı haydarpaşa köprsünü geçerken farkettim :) zira köprü üstünden çokca trenlerin fotolarını çekmiş olduğumdan bu sefer rıhtıma yaklaştığım noktada; güneşi batmadan önce, vapuru gitmeden önce yakalamaya çalıştım :)

ey istanbul'um sana doyulur mu?