makinenin dikmediği yerleri elde dikmeye koyuldum; önce kitty bitti sonra kedişler;gecenin bir körü olunca üçüncü sarı şeker sonraya kaldı malesef;sahibi üzülmez umarım en geç bir iki güne gene açarım tezgahı merak etme :)
29 Eylül 2010 Çarşamba
ortaya karışık;
makinenin dikmediği yerleri elde dikmeye koyuldum; önce kitty bitti sonra kedişler;gecenin bir körü olunca üçüncü sarı şeker sonraya kaldı malesef;sahibi üzülmez umarım en geç bir iki güne gene açarım tezgahı merak etme :)
28 Eylül 2010 Salı
peçetelerim geldi;
ezogelin çorbası;
27 Eylül 2010 Pazartesi
hayal gücünü kullan hobini göster etkinliği.2.
24 Eylül 2010 Cuma
blogger'lar caddede!
20 Eylül 2010 Pazartesi
yardım kampanyası;
kalplerden satın almak için;
fatmafidanbasaran@hotmail.com
direk hesaba yardım yapmak için;
devrekani şubesi
şube no:0277
hesap no:54887458-005001
Satiye Ergin
17 Eylül 2010 Cuma
bayramı tatlandıranlar;
akraba ziyaretinden bir menü; yaprak sarma,
kesme makarna ki bizim oralarda çok tercih edilir. diğerine çarşı makarnası derler :)
nanesi taze kurutulmuş, salatalığı tarladan toplanmış cacık,
ve yine çoban salata;
benim hazırladığım menülerden biri; çarşı makarnası :)
patlıcan diblesi, yumurtalı pazı kavurma,
ve evde gelinimizin mayaladığı yoğurttan yapılmış ayran;
babamın özenle baktığı döngeller;
bizim oralarda muşmula da denir;
bu fotoğraftan sonra sofraya közlenmiş patlıcan salatası olarak geldi :)
bu cicişler; mısır unu olmak için güneşleniyorlardı;
yedik içtik geldik işte tatilden; aslında bayramdan demek daha doğru olur.. bayramın gerekleri ne ise onları yaptık hep birlikte.. ben bu yıl tatil yapmadığım için adına tatil de diyorum işte.. köyde toprak ve yağmur kokusunu duya duya, denizi seyrede seyrede.. bahçeden topladık pişirdik yedik işte :) herkesin ellerine sağlık diyorum.. tariflerde zorluk yok, detaylarını anlattım ama daha fazla bilgi isteyen olursa ayrıntılı yazarım..
... sevgiler ...
16 Eylül 2010 Perşembe
ramazan bayramından;
böyle kısa yazıp geçtiğime bakmayın altı gün boyunca sabah kahvaltı, akşam yemek, aralarda büyük ziyaretleri, komşu ziyaretleri, hasta ziyaretleri, mezarlık ziyaretleri derken hiç duraksamdan dolanıp durduk.. annem ve babam çok mutlu oldular orada olduğum için; bayramlarda gurbet girince işin içine bir garip oluyor insanın yüreği.. onca güzel an yaşadık ama annem her seferinde mehmet de olsaydı dedi durdu altı gün boyunca.. işte ana yüreği!!
öyle güzeldiki köy hayatı benim için; ordakiler kısaydı da ondan dediler; sürekli kalsan bıkarsın dediler ama bilmiyorum işte.. ne yiyelim dediğimizde bahçeye üç adımda inip patlıcanları tencereye atıp sobada ateşte pişirip yedik mi? yedik.. o zaman benim için güzeldi :))