şarkılardan fal tutum :)

 

@uzamanamatör nedense hangi şarkı deyince bi anda aklıma bişey gelmiyor yayından sonra kesin bak aa şu şarkı olsa daha iyi olurdu diyeceğim kesin :)

kitap: devran tığlı: ahhşk;

ahhh ahhh.. ah behram ah.. mahvettin beni.. yaşadığın aşk.. içinde bulunduğun çıkmazlar.. çektiğin acılar.. bazen yersiz gururun.. bazen inatçılığın.. çok ca da sevmeyi iyi bilmen.. aşkın değerini anlaman.. nefes için birşey demiyorum o benim karşımda şu anda, anlatıcı behram olduğu için mi bilmiyorum ama ben bayan olsam da nefes'in yanında olamadım hiç.. çünkü nefes'in neler çektiğini sadece söylediklerinden biliyoruz onlarda görece olarak bişi ifade edemedi bana.. belki birde nefes'in söyledikleri ile aslında ne demek istediklerini okusaydım belki o zaman nefes'in yanında olurdum.. behram kim mi? hava kontrolörü genç yakışıklı bir delikanlı.. isminin tarihteki geldiği olayları bile anlatabiliyor.. anlattıkları ile huzur veriyor karşısındakine.. yeri geldiğinde çok uzuuun anlatıyor, çokca felsefeleştiriyor olayları ama ne demek istediğine baktığımda, duygu ve düşüncelerini bu kadar geniş geniş anlatabilen bir erkek de görmediğimi düşünüyorum :) hatası nerde derseniz inadında belkide.. 

kitap: marcel proust: üst kat komşusuna mektuplar;

Fransız romancı, deneme yazarı ve eleştirmen Proust'un kendi hayatından bir dönemi de anlatan üst kat komşusuna yazdığı mektuplar.. her biri nezaketin, geçmiş dönemin nezih konuşmaların izlerini taşıyor.. saygı temel öğe.. kiracı olarak oturduğu Haussmann bulvarı 102 numaralı evde üst katta oturan Amerikalı dişçi Charles D. Williams'ın eşine yazmış da yazmış.. gürültü fobisi olan Marcel epeyce dram yaşıyor gürültü komşudan dolayı ve neredeyse her mektubunda bunu dile getiriyor.. aslında karşılıklı mektuplaşmışlar.. ama Madam Williams'ın yazdığı mektuplar kayıtlarda yok..  

okuma tarihlerim: 11 - 17 Mayıs

#okumaşenliğibahar2017

#dahaönceokumadığımyabancıerkekyazardanbirkitap

okuma şenliği bahar 2017: yarı final;

eveeet kim neler okudu? hadi bakalım okuduklarımızı listeleyelim.. isterseniz mail atın isterseniz bu yayının altına yorum olarak bırakın! benim listem hazır ama belki bir kitap daha bu gece biter diye ümit ederek yarını bekliyorum :) 

bildirimler geldikçe listeye oluşacaktır.. 

♥

kitap: halil cibran: ermiş

Lübnan asıllı ressam, şair ve filozof; Halil Cibran'ın 1920'lerde yazdığı hala en çok okunanlar arasında olan kitabı.. Günlük hayatın merkezindeki aşk, evlilik, dostluk, güzellik ve tutku gibi pek çok konuyu ele alıyor. Cibran, bu ilham verici yapıtında Doğu gizemciliği ile dinsel inancı ve felsefeyi harmanlayarak, sevgi yoluyla kutsal olana ulaşma mesajını veriyor.

okuma tarihlerim: 13Nisan - 17Mayıs

#okumaşenliğibahar2017

#200sayfadankısabirkitap

kitap: harper lee: tespih ağacının gölgesinde;

bülbülü öldürmek'i yazan harper lee'nin ikinci devam kitabı: tespih ağacının gölgesinde.. o döneme damgasını vuran siyahi ırk ayrımı ve kasabada yaşananlardan sonra yirmi yıl geçiyor ve kahramanların ve olayların ve ırk ayrımının geldiği noktayı, asi kızımız jean louise'nin gözünden anlatıyor.. kitap taslak olarak aslında basıma ilk romanla gitmiş ama yayıncı yayınlamayıp bekletmiş sonrada gaip olmuş ve yıllar sonra yazarın eline tekrar geçmiş ve basılmış.. duyduğum hikayesi bu.. gelecekte neler olmuş anlatıyor ama anılara da geri dönüşler yaparak bizi de aydınlatıyor.. insanlık dersleri veren çokca noktaya değiniyor.. inanan insanların bile yaradanın yarattığı varlıkları ayrıştırmak ne denli acımasızca önümüze seriyor..  keyif alarak gerçekleştirdiğimiz bir birlikteokuma daha bitmiş oldu.. @alonenesli @birelifbirgonca ile başladık ben sona kaldım ama olsun :) bitti sonunda..

kitap: ali arhan: zeynep;

sizi bilmem ama benim bildiğim ilk; diziden sonra yazılan kitap: zeynep.. star tv'de yayınlanan "Anne" dizisinin reklamını görmüş ama izlemeye başlayamamıştım.. oysa ki hem Vahide Gördüm'ü hemde Cansu Dere'yi çok severim.. mutlaka izlemem lazım diyene kadar çok duygusal kesin ağlarsın, çok gergin darlanırsın sözlerini de işittim etrafımdan.. nihayet ritmi tutturup izlemeye başlayınca, kopamadım ve heyecanla izlemeye devam ediyorum.. neyse kitap nasıl çıktı onu anlatayım ben :) 

karakterlerden gazeteci Ali, canı pahasına bir çocuğa annelik yapmaya çalışan Zeynep'in hikayesini kaleme almaya karar verir.. o uyurken kitabı tamamlar ve uyanınca da basıma verir.. hatta kapak tasarımını birlikte seçerler.. diziyi bu sahneden sonrasında kesik kesik izledim ve dizinin içinde gördükçe o kitap gerçek olsa, yada hangi gerçek kitabı alıp kullandılar acaba diye kendi kendime düşünmemle bir kitap satış sayfasına karşıma çıkması ile şaşırmam bir oldu :) yarım yamalak izlediğim bölümlerde demek kaçırdım kitabın gerçekten basıma verildiğini.. hemen koşup aldım.. zira okuma şenliğinde de 2017 basım bir kitap kategorisi boş duruyordu :) 

kitap: stefan zweig: bir çöküşün öyküsü;

nasıl bir çöküş arkadaş :) bak spoi verip yazıyorum bu sefer.. fransa'da bir madam, saraydan sürgüne gidiyor normandiya'ya.. olanlar oluyor işte orada.. şaşalı ve şımarık saray hayatından sonra kraliçe olma hayalleri suya düşen, eğlencelerden uzak kalan madam içine kapanıyor, diyemem kapanamıyor.. köy hayatı köylüler ona fazla ağır geliyor.. onu en çok da bunalıma iten, bu sürgünün ne kadar süreceği.. süresi belli olana alışıyor işte insanoğlu sayılı gün çabuk geçer misali ama bizim madam belirsiz günlerin sayısı altında eziliyor da eziliyor daha üçüncü gününde bunalım tavan yapıyor.. sonrası mı? okuyun siz de öğrenin :) 

okuma tarihlerim: 8Mayıs-11Mayıs

#okumaşenliğibahar2017

#kapağındakibaskınrengipembeolanbirkitap
#motifçilerbirlikteokuyor

kitap: mehmet genç: rotasız seyyah;

Dünyayı köşe bucak gezen, maceralarını internette yüz binlerin takip ettiği ve kısa zamanda bir internet fenomenine dönüşen Rotasız Seyyah Mehmet Genç, birbirinden ilginç, hüzünlü, komik ve yer yer gerilimli anılarını şimdi bir kitapta topluyor. 

Son altı yıldır dünyayı gezmeye çalışıyorum. Eğer dokuz canım varsa, muhtemelen yollarda gelenler yüzünden birkaçını kaybettim. Ama gidilmeyen yerlere gitme ve gittiğim yerlerde yaşayan insanların fotoğraflarını çekme arzum hiç tükenmedi. Bu süre içinde yaşadığım iyi kötü olaylardan hep bir sebep sonuç ilişkisi çıkarttım. Hostellerde karşılaştığım, evlerine misafir olduğum, beraber gezdiğim yahut yolda tanıştığım insanlardan, elimden geldiğince bir şeyler öğrenmeye çabaladım. Rotasız seyahatlerim sırasında karşılaştığım, 1992 yılında her şeyini bırakıp Honduras'ın ufacık bir adasına yerleşen Alman gezgin Reiner'dan da hayata dair çok şey öğrendim. Cep telefonu, bilgisayarı ve televizyonu olmayan, interneti ise hiç kullanmayan Reiner'ın şu sözünü zihnime kazıdım: 

"Parayla sağlığı, arkadaşlığı, gerçek bir gülüşü, mutluluğu ve iyi bir uykuyu satın alamazsın…" (Tanıtım Bülteninden)