31 Aralık 2011 Cumartesi

yeni yıl dileklerimiz;

kadıköyde dolaşırken Penti'de dilek ağacına rastladık :) ne diliyorsanız o dileğe ayrılmış renkteki kurdeleyi alıp ağacın dallarına bağlıyorsunuz... 

ben kırmızı bir kurdele aldım aşk diledim :)) sonra bir tek kurdele ile mi kalacaksın dediler birde para dileyeyim dedim ikinci kurdeleyi bağlarken dal çıt dedi yana düştü :) bende şans olsa zaten :))))))))

sizin bütün dilekleriniz gerçek olsun !!!!



hasretinden prangalar eskittim;

Seni anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...

doğum hazırlıkları7 [son]- lohusa tacı;


sanırım bu son yazı olacak doğum hazırlıkları ile ilgili olarak.. bundan sonrakileri bebek cicileri diye başlıklandırırım :))

sevgili smilena'cığıma bir kez daha teşekkür ediyorum...

herkese iyi seneler dilerim...

muck....

30 Aralık 2011 Cuma

etkinlik çekiliş hediyelerim;

sevgili tubacan'ın düzenlediği yeniyıl hediye etkinliğine katılmış ve etkinlik arkadaşımla hediyeleşmemizi yapmıştık.. ancak sevgili tuba çekilişe katılanlar arasında da bir çekiliş yapmış ve ben çıkmışım :)) 
ve dün kocaman bir paket aldım; açtıkça içinden paket çıktı.. çıktıkça paketleri açtım.. mutlu oldum.. mutlu oldukça açtım paket çıktı.. paket çıktıkça ben bayıldım kaldım :) eve gitmeyi bekleyemedim cep tel ile fotoğrafladım sizin için.. 

çok teşekkür ederim tuba'cığım.... gönlüne sağlık......

yaşayan değerlerimiz: Zekai Tunca;



1944'de Ankara'da doğdu. Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'nu (Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi) bitirdi.
Ankara Radyosu yayınlarındandan kulak dolgunluğuyla, bulunduğu her ortamda şarkı söyletilerek süren müzik ilişkisi 1960 yılında merhum Hikmet Taşan vasıtasıyla katıldığı Dr. Recai Özdil Topluluğu'nda notalı ve sistemli çalışmaya döndü.


1964'de Ankara Radyosu'nun bir sınavında ilk on finalist arasına girdi. 
1965'de Birleşmiş Türk Müziği Sanatçıları Derneği'nin düzenlediği ses yarışmasında Ankara birincisi oldu.

1966'da TRT'nin açtığı en geniş kapsamlı stajyer sanatçı sınavını, ilk sıralarda başardı (Bir çok ünlü yetiştiren 66 grubu).



akşam erken iner;

Akşam erken iner mahpusaneye.

Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.

29 Aralık 2011 Perşembe

yaşayan değerlerimiz: Nebahat Çehre;





15 Mart 1944 yılında Samsun'da doğdu.
15 yaşındayken "Türkiye güzeli" seçilen Çehre, fotomodellik ve mankenlik yaparken gelen teklifler üzerine 1961'de Yaban Gülüm filmi ile ilk sinema deneyimini yaşadı. 
1964 yılında Yılmaz Güney'le tanışarak Kamalı Zeybek filmde rol aldı ve Çehre, 30 Ocak 1967 tarihinde Yılmaz Güney'le evlenmiş, kendi deyimiyle "Ülke meselelerinden yaşama bakışına kadar her türlü konuda bakış açısı kazanmasında Yılmaz Güney’in katkısı oldu. 







ah ulan Rıza;

Neden halâ gelmedi, yoksa 

Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.


Cebimde bir lira desen yok,
Madara olduk meyhaneye!
Ah eşşek kafam benim,
Nasıl da güvendim bu hergeleye! 

28 Aralık 2011 Çarşamba

doğum hazırlıkları6- kapı süsü;



hastane odası için yaptığım kapı süsünü maalesef tamamlayamadan asmak zorunda kaldım.. 

önce bekleyeyim sonra doğmaya karar vereyim deyince minik kızımız, böyle oldu.. aslında kızımızda bir kararsızlık yok.. oğlak burcu işte.. ne doktorun daha beklesin dediğini dinledi ne de annesinin bekleyebilirim gayet iyiyim demesini.. ben kendim istediğim zaman gelirim dedi ve geldi :)))



yaşayan değerlerimiz: Türkan Kandıralı;




Türkan KANDIRALI
10.03.1957 tarihinde Kocaeli'nin Kandıra kazasında doğdu. Babası Şaşkın İsmail Lakabı ile tanınan İsmail Çalgıcıdır. 
Küçük yaşlarda baba Şaşkın İsmail ve amcası Mustafa Kandıralı'dan o kadar çok etkilendi ki ilkokul yıllarında okul çantası içinde Klarnet'ide yer aldı. İlk nota derslerini Udi Nurettin Portakal'dan aldı. Daha sonra İzmit Musiki Derneği'ne kayıt oldu. Bir süre sonra Kandıra, İzmit bölgelerinin en iyi müzisyeni olarak anılmaya başladı. 


yan yana başlarımız;

Yan yana başlarımız yastığın üstünde, 
Neyi seyrederiz gözlerimiz yumulu! 
Yaklaştır kuşlarını uçurmuş yüzünü, 
Tut yüzüme ve avuçlarıma uzan ki, 
Ey kısır ayna, yalnızlığımın benzeri, 
Büyüsün memelerine kurduğum yapı!

27 Aralık 2011 Salı

bana benzer;

Bana benzer bacalar aşkla tüten,
Kaçırırlar Gece'den düşlerini.
Üstümdeki çardak ve bu dal benden,
Gökyüzü bahçem, bulutum kan rengi.

Şarabım bir sabra erişmiş küpte,
Bir elim ay, bir elim körpe güneş,
Bir göl gibiyim akşamlara dönmüş,
Yıldızları kendinden daha dipte.



[Oktay Rıfat]

26 Aralık 2011 Pazartesi

doğum hazırlıkları5- bebek şekerleri;


" bal tutanın elide yüreği de hep tatlı olur "

doğum hazırlıkları4- havlular;

            

" temizlik iman'dan gelir "

25 Aralık 2011 Pazar

24 Aralık 2011 Cumartesi

doğum hazırlıkları2- silgi ve kalemler;






" yanlış yazıları siler doğrularını yazar gibi,
       kötü ve kötülükleri silelim,
                iyi ve iyilikleri yazalım.... "






23 Aralık 2011 Cuma

yeniyıl etkinlik hediyeleri;

sevgili tubacan'ın düzenlediği yeni yıl hediyeleşme etkinliğine katılmıştım.. eşleştiğim arkadaşım hobi mutfağı'ndan  hediyelerim hemencecik geldi.. öyle çok beğendim ve mutlu oldum ki anlatamam ve etkinlik arkadaşım için yapmayı düşündüğüm cicişler ile ilgilide aklım karıştı.. bu kadar güzel şeyler üreten birine ne yapabilirim sorusu ile günlerce cebelleştim!! 

sonunda birazda destek alarak sakinleştim :) ve en sevdiklerimden biri olan keçe bir çanta dikmeye karar verdim.. içine de iki minik süpriz koydum!!!


doğum hazırlıkları1- kumaş kaplı defterler;

"söz uçar yazı kalır"

vur bitsin;

Orada masanın üstünde bir resim, 
İkimiz denize karşı durmuşuz Üsküdar’da 
Saçlarımızın üzerinde martılar, 
Gözlerimizde acemi bir aşk 
Ve tuhaf ve çocuksu bir mutluluk, 
Senin sırtında sarı yağmurluğun 
Kadıköy’de ucuzluktan almışız 
Bende o siyah kazak hani bir kedi gibi sokulduğun 
Şubat ve yağmur yağıyormuş meğerse, 
Islatan her tarafımızı 
Orada masanın üstünde bir resim, 
Yak bitsin 

iki kişi ve bir IKEA çıkarması ;

geçtiğimiz cumartesi rabia sultan ile birlikte ümraniye kumaşçılarına gitmeye karar vermiştik.. zira yağmur yüzünden fethi paşa korusunda kahvaltı yapma planımızı iptal etmiştik.. yerine geçecek bizi mutlu edecek bir plan lazımdı ve kumaşları düşününce bu planı uygun gördük.. ancak yola çıktığımızda ya şu IKEA'da da iki kumaş gördüydük, aslında önce onlara onlara baksakta sonra ümraniye baksak deyiverince bindiğimiz minibüsten hiç inmeden malum adrese vardık :)) aldıklarımızın fotolarını çekemedim henüz ama yediklerimizin fotoları var :))))))


22 Aralık 2011 Perşembe

yaşayan değerlerimiz: Hüsnü Üstün;



Hüseyin Hüsnü ÜSTÜN, 20 Haziran 1956 Yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Zuhal hanım, Babası Rüştü Üstün’dür. İki ablası vardır. Erkek kardeşi ise vefat etmiştir.
Hüsnü Üstün, 1940 lı yılların Kur’an Hafızı Bulgurlu’lu Hafız Hüsnü’nün torunudur. İsmini de O’ndan almıştır.

 1969 Yılında ilk Nihavend şarkısını bestelemiştir. Türk Musikisinde özellikle az kullanılan makamlara yönelik çalışmaları bulunmaktadır. (Huzi ve Pesendide gibi) Merhum anneannesinin adını verdiği Nadire makamını terkip etmiştir. Türk Musikisine olan derin sevgisi aileden gelmektedir; Merhum babası rahmetli Rüştü Üstün çok iyi bir yorumcuydu. Kardeşi Nurettin Üstün, musikiyi çok seven ablaları Nilgün Özbaşar, Belkız Deniz ve Eşi Edibe Üstün hanımefendilerin verdikleri sonsuz destek, mesleki gelişiminde büyük rol oynamıştır.

yeni nescafe ve yeni bardağımmmmmm;




fiyatı biraz fazla olsa da bu lens bardağı görünce hemen almalıyım dedim kendi kendime.. ve iki tık tık bir şık şık sonra cızzzzzzz internetten alımı gerçekleştirdim anında... bu yönden şu teknolojiyi seviyorum işte.. zaten hayatı kolaylaştırsın diye var değilmi? ama kolay derken basitleştirsin demiyorum dikkat edelim :))

hazır yeni bardak almışken nescafe de yeni bir kahve çıkarmış benim için :) dolca!! yumuşak içimli brezilya kahvesi.. gold olmamasına rağmen süt olmadan içebildim.. şekersiz de güzel şekerlide..




adam gibi;

Ben seni hiç sevmedim ki 
Durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim 
Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim 
Birde yıldızları sevdim 
Eylül akşamlarında gelip, 
Gözlerinde tutulan. 

sümela'nın şifresi: Temel ;

Sümela'nın Şifresi TEMEL;
16 Aralık'da vizyona giren film, karadenizli insanların esprili yaşamını konu alıyor.. birçok fıkra ve hikayelerde bizi güldüren Temel bu filmle görsel olarak fıkraları bize yaşatıyor resmen :) şive hareketler konular yöreye uygun ve bildiklerimizden di.. yani bir konu dışında abartılan değiştirilen birşey görmedim.. onuda büyüklerime soracağım belki benim bilmediğim eskiden kalma bir lafdır :)
bol küfürlü bir film diyebilirsiniz..
ben çok güldüm.. normalde de güldüğüm dialogları duymak hoşuma gitti.. ve gariban'da olsa herkesin sevmeye hakkı vardır sloganı ile filmi herkese tavsiye ederim ...



21 Aralık 2011 Çarşamba

yaşayan değerlerimiz: Amir Ateş;

1942, kandıra doğumludur. eğitimini dini yönde geliştiren bestekâr, küçük yaşlarda istanbul'a gelerek zamanının en değerli üstatlarından feyz almanın gayreti içinde olmuş başta h.h Hasan Akkuş, Kemâl Batanay, Sabahattin Volkan, Haul Can, Saadettin Kaynak gibi büyüklerin öğrencisi olmuş olsa bile gönlünün bir şekilde huzura kavuşmuş olmasının hazzına varamamış, ta ki Üsküdar Musiki Cemiyeti ümmânının derinliklerinde kendini kaybedene kadar. (1959) Beste calışmalarına hemen aynı tarihlerde başlamış olan bestekâr, musikimizin san'at, dini, halk müziği ve saz eserleri gibi dallarında pek çok denemeler yaparak bugüne değin 700-800 civarında eser vücuda getirmiştir. 

aldırma Reis;

Sen içerdeyken ben 
Sinemalara gittim 
Bütün filmlerini seyrettim 
O sevdiğimiz artistin 
Sen içerdeyken ben 
Vita kutularında çiçek yetiştirdim 
Sokakta top oynadım çocuklarla 
Ayakkabılarımı eskittim 

bir Kitap'da benden olsun diyorsanız;



..çok değil bir kitap..

isterseniz kendi kütüphanenizden seçin gönderin,
isterseniz yeni bir kitap satın alıp gönderin..

tercih sizin..

kitap pasajlarını gezerseniz uygun imkanlara bu işi sizi zorlamadan yapabileceğinizi göreceksiniz!


burada orjinal duyuruyu okuyabilir ve iletişime geçebilirsiniz.. 

20 Aralık 2011 Salı

yaşayan değerlerimiz: Münir Özkul;

"Yaşayan Değerlerimiz" yazı serisinde, sırada Münir Özkul vardı.. ..araştırma yaptığım yayınlayacak fotoğraflarını aradığım anda yoğun bakıma kaldırıldığı haberi düştü mail kutuma :(( 
Allah'tan kendisine şifa diliyorum...!!!!

Münir Özkul (d. 15 Ağustos 1925; İstanbul), Türk tiyatrosinema ve dizi oyuncusu.

İstanbul Erkek Lisesi mezunudur. Sanat hayatına Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. İstanbul ve Ankara'da Devlet tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatroları'nın oyunlarında rol aldı. Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyatrolarda Sadri AlışıkCahit IrgatNevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı. Rol aldığı Fareler ve İnsanlar adlı oyunun yönetmeni Muhsin Ertuğrul ile tanıştı.

sabri abi;

Ah ulan ah Sabri Abi 
Yüreği elinde çocuk 
Diz boyu karda açan ahçiçeği 
Aşkın kendisi yani 
Hürriyetin geleceği 
Sert sakallarında vurgun izi 

19 Aralık 2011 Pazartesi

kırmızı araba;

Süleyman kara bıyıklı bir işçidir 
Ve bu kara bıyıklı Süleyman'ın hikayesidir 
İş bulduğu günlerde evine dik dönmekte 
Ve götürdüğü ekmeği yemektedir 
Karısı Neriman ve oğlu Cevahir'le birlikte 


Ne kadar zalim esse de rüzgar 
Ne kadar belini bükse de ekmek parası 
Aslan gibi bir adamdır işçi Süleyman 

yaşayan değerlerimiz: Müzeyyen Senar;





Müzeyyen Senar (d. 1918Gököz, KelesBursa), Türk sanat müziği sanatçısı. Cumhuriyetin Divası olarak da anılır.Müzeyyen Senar 1918 Bursa-Keles doğumlu Müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti'nde , kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başladı. Güçlü bir sese sahip olan bu kız çocuğunun ünü yayıldıkça, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar,Lem'i Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstatları da ona dersler verdiler, zamanın sevilen şarkılarının yanı sıra, kendi bestelerini de öğretip söylemesine yardımcı oldular.




18 Aralık 2011 Pazar

dikiş dikme çabalarına devam;







yakında aramıza katılacak olan en minik aile üyemiz için yaptığım ciciler.. en çok kullanılan pazen battaniyeler.. ikisininde ön yüz kumaşları almanya'dan getirdiklerimizden.. arka yüzlerini kadıköy'den.. iki yüzü sırt sırta koyup etrafını kumaş biye ile çevirip temizledim.. bu kadar..



16 Aralık 2011 Cuma

bahar'ımdan misilleme süpriz;








şimdi başlığı okuyanlar: Bahar'da kalkıp İstanbul'a mı gitti diye düşünmüş olabilir.. yok yok gelmedi..
sadece süpriz yaptı :)



15 Aralık 2011 Perşembe

istanbul'u özleyenler için; kadıköy-karaköy'den bir kaç kare;






pazartesi sabahı, gaziantep dönüşü ofise varmam 11 civarında oldu sanırım.. dükkana ayak basar basmaz, patron kadıköy'den birşey alınması gerektiğinden bahsetti ve ceketimi çıkarmadan sadece çantamı bırakıp geldiğim hızla kadıköye doğru uçtum :)

yol beni karaköy'e kadar götürdü.. uçak'tan inip otobüse, otobüsten inip dolmuşa, dolmuştan inip vapur'a bindim bugün :)

bu hızlı günde geçtiğim yerlerden bir kaç kare görüntü aldım sizin için..


14 Aralık 2011 Çarşamba

kim demişki sevgiler ayrılıkla biter; biz o'nu hala seviyoruz;











1926 yılında Amasya'da dünyaya gelen İrfan Özbakır, ilköğrenimini burada tamamladı. Küçük yaşta fark edilen musiki yeteneği nedeniyle Amasya’da Ali Şener, Mustafa Türköver ve Rasim İstanbul’dan ders aldı. İstanbul’da vatanî görevini yaparken, ünlü isimleri tanıma olanağı bularak, İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdi. Şefik Hürmeriç, Cavit Ongun, Kemal Gürses gibi hocalardan aldığı derslerle usul, makam, nazariye, edebiyat, solfej ve repertuar bilgilerini güçlendirdi.


sanki;

O'nun otuduğu yerde oturdum bugün,
sanki yanımdaydı O.
O'nun verdiği nefesi içime çekiyordum,
sanki kucak kucağa idik o köşede,
dizdize, gözgöze, elele,
sanki...

13 Aralık 2011 Salı

şirin şirin hediyeler: nerede kazanmak isteyenler;










çekilişş varrr.... bu şirinleri ve daha çok şirin hediyeyi kazanmak istiyorsanız peşimden gelinnn....!!!!! haydi hemen sevgili ojeperest'in sayfasına tık tık ... !!!!

herkese bol şansss!!!!

12 Aralık 2011 Pazartesi

bir hafta sonu, bir GaziAntep çıkarması, bir BAHAR'ımın doğum günüsü..

tepsiyi tanıyan oldumu? oldu oldu biliyorum:
Bahar'ımın meşhur leopar tepsisi işte..... 



ilk karşılama çayını içiyorum, şaşkın bakışlar arasında :))) bu sene süprizli bir yıl olsun başlangıcı öyle yapalım diye harekete geçtim taaaa yaz aylarında.. sevgili uçak yolunun bize sunduğu nimetlerden faydalanıp, bir kaç koltuk satın aldım...


ilk koltuğa oturdum, yanımdakine sordum:
- habu teyyare nereye gideyyy?
cevap: gaziantep.....


o zaman dedim gidelimde Bahar'ımın doğum günüsünü kutlayalımmm!! 

9 Aralık 2011 Cuma

sonu yok böyle sevdaların;

mum ışığında düşündüm, yeni sevda arayışımı..
kimbilir daha kaç kez aşık olacağım,
çektiklerimi bile bile, acıları unutarak..

soğuk bir kış gecesi;

diyet miyet hakgetire.. öylemi derler? işte benimkide tam bu sözü kullanabileceğim bir durum oldu...

geçenlerde bir akşam eve donarak geldim resmen.. ofisde kalorifer yandığı halde içim hiç ısınmadı nedense... eve geliş yoluda kısa olmasına rağmen bana çok uzuuunn geldi.. gerçi eve gelidiğimde de değişen bir şey olmadı ya.. ben sıcacık evde yine üşüdüm :( üşümekten uyuyamadım yani o derece.. bu durumlarda çocukluğumuzdan beri gelen ailevi alışkanlığımız sıcak su torbasını hemen devreye soktum.. termofor mu ne deniyor; valla ben kendimce böyle diyorum: sıcak su torbası :)

8 Aralık 2011 Perşembe

adını sayıklıyorum;

akşamları ben,
loş ışıklar altında,
içiyorum...
Ortaköy'de
sabahlıyorum.
mutluyum,sarhoşum..
adını sayıklayıp,
nara atıyorum..

Nilgün Komar
1995, Trabzon.

7 Aralık 2011 Çarşamba

seni görmek;

seni görmek heyecanlandırıyor beni,
  kan damarda daha hızlı dolaşıyor..
seni görmek hayat veriyor bana,
  gün daha çabuk kararıyor..
seni görmek bir rüya gibi geliyor bana,
  geceler durmadan uzuyor..
seni görmek ümitlendiriyor beni,
  yıldızlar senin için parlıyor..
seni görmek düşündürüyor beni,
  durmadan gözlerim arıyor SEN'i..

Nilgün Komar
1995,Trabzon.

Türk müziğimizin unutulmaz kahramanlarından: Suat Sayın; ♥





Suat Sayın ,(1932 - 2006) , (Fatih ,İstanbulTürkiyeTürk), Müzisyen,Bestekar ve Ses sanatçısı.


6 Aralık 2011 Salı

ah! neydi benim gençliğim;

Nerde böyle hüzünlenmek o zaman;
İçip içip ağlamak,
Uzaklara dalıp şarkı söylemek;

onları unutmayalım;










Bu yılbaşı sevdiklerimiz için hediye paketleri hazırlarken, lösemili çocuklarımıza bir tebessüm daha hediye edelim mi ? Ne dersiniz ?


hediye çekilişi: kitap okuma ışığı;




hediyedede.com'dan hediye var!! 


haydi katılalım arkadaşlar, biliyorum benim gibi uyku öncesi kitap okuyan
çok kişi vardır.. kurallar çok basit.. buyurun tık tık

anlatamıyorum;

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

aşure'niz ve dua'larınız kabul olsun;












Aşura Günü; hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür. İslam kültürüne göre bu günde önemli birçok olay meydana geldiğine inanılır ve bu güne kıymet atfedilir.


5 Aralık 2011 Pazartesi

miniş kavanozlardan bu sefer nikah şekeri;

sevgili burcu'nun öğretmen arkadaşına yaptığım nikah şekerleri bu cicişler; mini kavanozlar tül, kurdele, çakıltaşı çikolatalar ve badem şekerleri...

mini kavanozların bu serisinin kenarlarına yazı koymuşlar, hatta üzerinde de vardı ama etiket ile kapattık çok şükür ama kenarları için birşey yapamadım.. :( bu modele de karar vermiş olduğumuz için yeniden model değişikliği yapmadık artık bu seferde böyle oldu!

burcu...!!! yardımların için çoook teşekkür ederim...


30 Kasım 2011 Çarşamba

rimel'lerim;

eskiden bir siyah rimelim vardı bazen flormar bazen alixe avien, birde pastel62 numara rujum..  makyajım bundan ibaretti.. rujun kenarına kalem de kullanmazdım ben.. 

kirpiklere rimel sürerdik, sonra ruj ile göz kenarlarına hafif dokunuşlar yapar parmağımızla göz kapağına doğru yayarak far etkisi yaratırdık.. yanaklarımız da heyacandan hep kırmızıydı.. allığa gerek duymazdık.. 

okuldayken yemekten sonra makyaj tazelemeye giderdik lavaboya, tek ruj sürer geri gelirdik :) 

mesut insanlar fotoğrafhanesi;



geçtiğimiz cuma günü Rabia Sultan ile tiyatroya gittik.. organizasyonu yaptığı için Rabiş'ime bir kez daha teşekkür ediyorum.. 

oyun çok güzeldi, konusu ile ilgili detay aşağıda.. hele oyuncu; muhteşemdi!!! sevinci, hüznü, bir başkasının ses tonunu aynı anda anlatabilen süper bir yetenek.. tek kişilik oyun oynamak için yetenekli olmak lazım..!! tekrar tebrik ediyorum kendisini... 

ayrıca tiyatroda puro içen ilk kişilerde bizdik sanırım, o açıdan da kendimizi tebrik ediyorum... :)))


kelime doğrulama;

sevgili blogger arkadaşlarım!!!

yayınlarımızın ne denli okunduğunun göstergesi yorumlar konusunda fikrimi paylaşmak ve bir ricada bulunmak istiyorum.. izlediğim blog sayısının artması ile herkesin yayınına bakamaz, baksamda istediklerimi yazamaz oldum.. bu belkide birçoğumuzun son günlerdeki isyan noktası olabilir :) zira bakılana değer vermek ve fikrini beyan etmek karşıt görüşü bildirmek, tebrik etmek, eleştirmek v.s. bunların hepsi yorum ile oluyor.. yorum yapılmaz ise kimin ne düşündüğünü bilemiyor, kaç kişinin yayınımızı izlediğinden emin olamıyoruz.. istatistikler v.s. gibi bilgi analizleri ile bazı sonuçlara ulaşıyor olsakda bunu sürekli ve periyodik halde yapmak için hiçbirimizin yeterli vakti olduğunu sanmıyorum.. 

bu bağlamda görebildiğim bakabildiğim az ucundan yorum yapmak istediğim çok yazı var! herkese yetişemiyorum ama yetiştiklerim de de kelime doğrulama ile karşılaşıyorum.. yorum onaylı yada onaysız yayınlansa da farketmez kelime doğrulama nın mantığını anlayamamış biri olarak bu işlemi bloglarınınzdan kaldırmanızı rica ediyorum.. 

beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.. daha çok yazacaklarım var ama yoğun bir gün içinde ancak buna fırsat bulabildim.. 

sevgiler.. 

29 Kasım 2011 Salı

dilek çeşmesi;

bu bir dilek çeşmesi dediler bana
oturdum yosun tutmuş ıslak taşına
anlattım neler geldi dertli başıma
uzattım ellerimi seni diledim

28 Kasım 2011 Pazartesi

ismimin anlamı; [leyya'ya ithafen]

Nilgün ismi, aslı Nilgûndur, Farsça kökenli olup dilimze islama geçişimizle girmiştir. halk arasında "mavi, çivit mavisi" olarak bilinir. Peki bu kadar mıdır? Nil nehrinin rengidir Nilgün Mısıra hayat verir Nil. Nil ki, Mısırı yarım iken tâm eder. Güzel Yusufu da tâm eden Züleyhânın aşkı, daha doğrusu Züleyhânın "O" asıl olanın sureti, "O" bütün olanın parçası olması. Nilgün aşkın rengidir ezelden beri, Yusufun rüyasında gördüğü, Yusufa Yusuftan içre Yusufa, secde eden güneş babası, ay anası, onbir yıldız kardeşleriydi.. Ve mavi, büyük, farklı yıldız Züleyhâ idi. O rüya esnasında Züleyhâ, Yusufun kalbine girip ızdırabını dindirmiş, onu tâm kılmış idi. Züleyhâ maviydi, aşk maviydi, nilgündü..Sevdiğine bu yüzden verirler mavi boncuğu ve kalbim, mavi boncuk kimdeyse ondadır derler, Anadolulun en ücra köylerinde bile.. Aşk sonsuzluktur, her yerdedir ve Nilgün, aşkın en güzel elbisesidir.

27 Kasım 2011 Pazar

o ve ben;

Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.



[Sait Faik A.]

26 Kasım 2011 Cumartesi

bir yürek kaldı bende;

Gözlerin bu sevdanın en kalleş haliydi
Vedasız gideceğin her halinden belliydi
Hala ateşin yanar sevdalı yüreğimde
Zaten suç sende değil kör olası gözlerimde
Bir yürek kaldı bende,
Hala seni düşünen
Bir yürek kaldı bende
Yalnızlıktan üşüyen...

[Hakkı Yalçın]

25 Kasım 2011 Cuma

nar'a benzerdin;

Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! N'oldu
Sana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlı
İnerdin dağdan. Kurşun bitmez tabancanda,
Atın şahlanır, kırbacın ıslık çalardı.

24 Kasım 2011 Perşembe

24 Kasım;

pembe yalı;

Kızlar vardır kıvırcık salata gibi
Ağızları burunları kıvır kıvır
Bacak bacak üstüne vapurlarda
Rüzgâr eser oraları buraları görünür
Baktıkça fık fık eder adamın içi

kahverengi gözlerde hep sen olacaksın;





Şükran Ay (d. 1933 - ö. 24 Kasım 2011)
Türk sanat müziği sanatçısı. 22. ve 23. taşmekteplerde okudu, seside bu yıllarda keşfedildi. İlk müzik desrlerini Necati Başaner 'den alan Şükran Ay; Eminönü Halk Eğitim Merkezi 'nde Sadi Yeter Ataman 'ın kurduğu ladroya katılıp radyo sınavlarına girdi ve kazandı. Üsküdar Musiki Cemiyeti 'nde görev aldı. Sanat hayatına Kazablanka, Maksim, Çakıl gibi büyük gazinolarda; Zeki Müren, Müzeyyen Senar gibi sanatçlılarla birlikte sahne alarak başladı. Türk sanat müziği'nde klasik olmuş İntizar, Sevemedim Karagözlüm adlı eserlere kattığı farklı yorumla beğeni kazandı. Sanat müziği'nin 1970'li yıllardaki divalarından olan aynı zamanda Gazeteci Savaş Ay 'ın annesi Şükran Ay yakalandığı pankreas kanseri 'nden kurtulamayarak 24 Kasım 2011 tarihinde 78 yaşında hayatını kaybetti.


20 Kasım 2011 Pazar

bir şiirdir yaşamak;

bir şiirdir yaşamak,
kelimelerle oyanarak..
bir denizdir yaşamak,
dalgalarla boğuşarak..
gökyüzünü bulutlarla paylaşmak,
martılarla kanat çırpmak..
bir şarkıdır yaşamak,
makamlarla anlatılarak:
dizeler, mısralar,
hep aynı nakaratlar..
bir ormandır yaşamak,
ağaçların gölgesinde,
yapayalnız kalmak..
bir kaçamaktır yaşamak;
bir günlük aşk misali,
dünya yüzünde olmak..
ölümle biten,
bir kaçamaktır yaşamak..

Nilgün Komar
1995.12.03, Trabzon

19 Kasım 2011 Cumartesi

sen olmadan;

güneş gibisin kalbimde
  sen olmadan göremiyorum..
şimşek gibisin beynimde,
  sen olmadan düşünemiyorum..

18 Kasım 2011 Cuma

haftanın kapanışı;










ohhh harika bir kapanış oldu doğrusu..
bir fincan nescafe ve yanında nutellalı sandviç bisküviler... 


şirinler aşkına [yeliz'e ithafen];








isimleri gibi çok da şirinler değilmi? çocukluğumuzdan beri izlediğimiz.. izlerken neşe ve keyif içinde olduğumuz şirinler.. kötülük yapanın hep başına kötü işler geldiğini gargamel'den öğrendiğimiz canlı canlı renkleri ile harika çizgi film şirinler..


seni düşünürken;

ne güzeldi birlikte geçirdiğimiz günler,
ne güzeldi, yediğimiz maydanozlu köfteler.
seni hiç bir zaman aklımdan çıkaramam,
seni düşünürken hamburger yemeden duramam..

17 Kasım 2011 Perşembe

yemeğe doyamadığım; nutellaaaaaa: artık hep yanımda :)





sevgili lilacsmell'in harika üretimlerinden bu ciciş..

of of dilim dilim ekmek üzerine sür sür, ye ye bitmez bir keyif...

çocukluğumda almanya'da tanıştım kendisi ile;
öyle çok yerdik ki kısıtlama gelmesine engel olamazdık..



eski zaman aşığı;

Sevda çeker, düşünürüm, ağlarım
Bazen; tilki kadar kurnaz , bazen akılsız
Bazen; çocuk gibiyim, bacak kadarım
Herkes aşık olur, sevdalanır…
Bir yolu var gönül çekmenin de.

oje severler ! çekilişe koşun :)

haydi hanımlar bu güzel ojeler için tık tık

 herkese bol şans.....

16 Kasım 2011 Çarşamba

pastel 14; ve kötü fotoğraflar :(



pastel 17: sedefli harika bir mor..



her çeşit ayarda çektim.. her çeşit ışıkda çektim..
her çeşit mesafeden çektim ama olmadı.. gerçek rengini fotoğraflayamadım..

mor renkli tabakların yanına koydum öyle çektim;
tabaklar mor oje yine lacivert çıktı :) gerçi sedefli olduğu kanımca gayet iyi görünüyor ama rengini gösteremediğime üzüldüm..


bir başka İstanbul;

Oturdum başka bir İstanbul düşündüm
Daha çok sen olan daha bir seninle
Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi
O, herşeyi daha güzel yapan ellerinle

yaseminkale'den hediye var;

sevgili yaseminkale çekiliş düzenliyor;

500 izleyiciyi bulmuş ve amigurumi yapanlar için harika bir hediye hazırlamış..

ben amigurumi yapmıyorum [şimdilik] ama bir arkadaşım için katılıyorum.. ve bu bahane ile bende bir el atmış olurum bu işe ne dersiniz hoş olmazmı?

:)

15 Kasım 2011 Salı

fotoğraf makinemin yeni çantası;





benim bahtsız küçük, minik, ufacıcık fotoğraf makinemin düne kadar bir çantası yoktu..

canonPro1 model makinem için epeydir bir çanta arıyordum.. tabi çokca mağaza gezme şansım da olmadı, bana yakın yerlerde dolandım durdum hep.. sonra bir iş için yazıcıoğlu iş hanına gitmişken, buraya da bir bakayım dedim bu cicişi buldum..



hafta sonu kapanışı ve pastel 17;

hafta sonu bloger günümüz vardı, herkes bir anda gidince fıstığım la ben başbaşa kaldık ve hep birlikte içeceğimiz kahveleri yalnız içtik.. kahvemizin yanındaki lokumcuklar arenandfamily'nin ikramıydı..          
herkese lokum tadında arkadaşlıklar dilerim..

diğer yandan pastelin sonbahar renklerini de aldığımı gördünüz sanırım :)
serinin 17 numarası: gümüş simli bir yeşil..  yeşili tarif etmekte zorlanıyorum, limon küfü yeşili derdik eskiden onun daha nefti yeşile dönük bir tonu.. gümüş simden dolayı griye çalıyor..


rücu;

Sen benim gözümde bir kifayettin.
İlk değil alçağı yüksek görüşüm.
Sanma ki sen bana ihanet ettin;
O, senin aslına rücu edişin.

sanat dünyasından bir ESİN'ti geldi geçti...;

 belkide gizli kalmış efsanelerden biri oldu o! güzel sesi ve medeni görüşü ile.. sanata verdiği değer ve önemli katkıları ile.. başarıları unutulmayacak değerleri konu ettiği programlarıyla..

bizde onu unutmayalım...!! nur içinde, huzur içinde ol sevgili ESİN AFŞAR!!! ♥


banu ablama, sonsuz teşekkürlerimle;






önceki gün kargo gelip de nilgün hanım diye seslenince çok heyecanlandım, beklediğim bir gönderi yoktu.. paketin üzerindeki ismi görünce heyecanım daha da arttı!

ah banu ablam, sen beni çok mutlu ettinnn...!! çoooookkkkkk.....