25 Şubat 2013 Pazartesi

coca&cola hediyeleri;


bloglardan sofranıza seçme lezzetler kitabımızın sponsoru CocaCola,  bize bu cicileri gönderdi.. anadolu lezzetlerimizi  hem hazırlarken hemde sunumunda kullandığımız bakırımızı ve çömleğimizi görünce çok duygulandım.. tahta kaşığımız, baharatımız... övünülecek o kadar çok değerimiz varki!


ve doğaya destek olalım poşet kullanmayalım diye gönderilen bu şirin kırmızı fileyi de pek sevdim.. eski günlerdeki gibi bakkala ekmek almaya gidenin eline verip göndereceğiz ...

24 Şubat 2013 Pazar

ev-mek üretimlerinde durgunluk dönemi;

iş ve yoğunluk demekten ben yoruldum siz dinlemekten :) tamam söz birdaha bahsetmeyeceğim :) bildiğiniz evmek üretimlerimiz devam ediyor ama bir araya gelme oranımız çok düştü tabii.. ayrı ayrı da olsa gayretler içersindeyiz.. bende uyumadan önce iki sıra geçeyimde ilerlesin bu kış takarım şevki ile bu aşamaya getirdim kaşkolu..

son günlerdeki sorular:
eldiveni ne renk öreceksin?
beresi olmayacak mı?
beresi tek renk mi olacak?
eldivensiz mi olacak?!

ben şimdi bu sorulara ne cevap vereyim ?

23 Şubat 2013 Cumartesi

tebrik kartlarımın son durumu;


çok değerli bloger dostlarımdan oluşan haydi gel bizimle ol bloger facebok grubumuzda yılbaşında kart etkinliği yapmıştık.. herkes birbirine eski zamanlarda olduğu gibi tebrik kartı göndermişti.. yılbaşı yoğunluğunun sonuçlarından biride bize çıktı ve birçok arkadaşımızın zarfları ya kayboldu ya benimkiler gibi gönderici adresine gitti yada bir ay sonra teslim oldular :) bu kargaşadan sonra sakin zamanı bulan sevgili merve de bize yeni yıl kartlarımızı gönderdi ve öyle mutlu etti ki anlatamam... zarfı açınca gözlerime inanamadım.. kimimiz hazır kart kimimiz el emeği birşeyler yapıp göndermiştik ama en son damgayı merve bizim fotoğraflarımızdan iki tanesini seçip bastırarak bize göndermekle yaptı.. tekrar fikrine ve gönlüne sağlık diyorum.. bu süprizli taraflarına bayılıyorum bu blogculuğun :)

rabia sultan'ın bana süprizi: matruşka & keçe;


onca yoğunluk arasında az kafamız dağılsın vede sevdiğimiz mekanı görmüş olalım diye yemek molamızı biraz geç verip kadıköy'e gittik ve bir daha ofise dönmedik geçen cumartesi.. yemek yediğimiz yere giderken mehmet amca'mıza selam verip biz iyiyiz sadece çok yoğunuz o yüzden epeydir yokuz dedik.. o arada da bu güzellikleri görüp içimizin yağlarını erittik.. hatta ben vitrinde olanı alıp kaçtım :) espri olsun diye.. sonra rabiacığım olmaz hadi bunları alalım da biraz mutlu olalım dedi ve bana süpriz yaptı :) hemde gözümün önünde.. çantaya giripde elime aldığımda bile inanamadım.. heleki sevgili ece'ciğimin dükkanındakileri kaçırmış olduğum sıralarda harika bir süpriz oldu :)

15 Şubat 2013 Cuma

günün kombini: bordo&gri;

bugünün kombini bordo.. ama tek başına değil gri ile birlikte.. biraz daha zayıflamış olmanın verdiği cesaret ile tayt giymeye devam ediyorum.. bacım selma'cığımın hediyesi bordu bluzume eş olacak bu tayt karşıma çıkınca hemen alıverdim di.. bugün de giymek kısmet oldu.. kırmızı ve bordro gibi renklerinde gri ile uyumuna zaten bayılırım.. bu kombin'de oje yok ama :) şaşırdınız dimi? eee ne yapalım bu yoğunlukta ancak gri'li bir makyaj yapma zamanı buldum o da işe geç gitmeyi göze alarak.. sırf iyi görüneyim diye yarım saatten fazla geç kaldım işe.. zira bu aralıksız çalıştığım 14.gün.. hafta sonu da tatil etmedim biliyorsunuz.. ama genede geç gidince içim rahat etmiyor ama elde değil işte ne yapalım :))

güzellikler sizinle olsun,

sevgiler..

12 Şubat 2013 Salı

bloglardan sofranıza seçme lezzetler; yaşasın kitabımız çıktıııııı!!!!


EKS ile tanışmam meloş'un sayesinde oldu.. etkinliklerin yapıldığı mekandı benim için.. çokca davet edildim ama yakın olmama rağmen hafta içi zamanlarında katılamamıştım.. sonra kitap ile ilgili detaylar öneriler ve bilgiler gelmeye başladı.. vee toplantı hafta sonu yapılınca koşup gittimdi.. zaman zaman oradaki emeklerimiz ile ilgili sizelere de haberler vermişimdir.. neyi ne kadar anlattım inanın şu anda hatırlamıyorum çünkü çok heyecanlıyım.. bütün çabalarımızın sonucunu bugün aldım elime ve değmeyin keyfime.. kitaptan zaten bir adet bizim için ayrıldı ancak bu projenin en önemli sonuçlarından biride gelirinin AÇEV'e bağışlamış olmamızdır.. bu nedenle bu çorbada daha da çok tuzum olsun diye satışa çıktığı anda birtanede ben satın aldım.. kitabevine kadar gitmeyi bekleyemedim heyecandan ama bu seferde kargo gelsin diye bekledim.. neyseki çok hızlı çalışan bir site de hemen geldi :) isteyen kitapevlerinden isteyen bu sayfadan satın alabilirler benim gibi... 

7 Şubat 2013 Perşembe

unutulmayanlar: Şerif İÇLİ;

Şerif İÇLİ (d. 20 Aralık 1899, Beşiktaş, İstanbul - ö. 3 Şubat 1956, İstanbul), Türk bestekâr ve ud sanatçısı. Orta öğrenimini Beşiktaş'taki Âfitab-ı Maarif Rüştiyesi'nde yaptı; yüksek öğrenime devam etmedi. Çeşitli bakanlıklarda çalıştıktan sonra 1938 yılında kurulan Ankara Radyosu'na girdi. 1946 yılında istifa ederek İstanbul'a döndü. Sanat hayatını gazinolarda, plak çalışmalarıyla ve özel dersler vererek sürdürdü. 3 Şubat 1956 günü İstanbul Radyosu'ndaki bir prova sırasında fenalaşarak vefat etti. Cenazesi Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sanatkârın 70 civarında bestesi bulunmaktadır.

tiyatro: Türkiye Kayası;

Türkiye Kayası, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Geçmişlerini, anılarını ve hayallerini yaşadıkları yerde bırakıp yeni ümitlerle yola çıkan aileyi, Türkiye sınırında kötü bir sürpriz beklemektedir.

bu oyunda dekor ve oyuncular yine göz alıcıydı.. ancak sahnede görülmeyen bir detay vardı: o da bu oyununun yazarı sevgili Fehime SEVEN.. kendisi henüz 17 yaşında bu oyunu yazmış.. başarısı ve çalışkanlığı takdir edilecek bir genç kız.. umarım tiyatroda adı tarihe yazılacak bir mevkiiye gelir.. kendisi ile yapılmış bir söyleşiyi okumak için tık tık.

oyunu izlemek isteyenler bu ay muhsin ertuğrul sahnesinde oynanacak kaçırmayın derim;
13.02.2013 çarşamba  20.00
14.02.2013 Perşembe  20.00

15.02.2013 Cuma         20.00
16.02.2013 Cumartesi 15.30
17.02.2013 Pazar         15.30

6 Şubat 2013 Çarşamba

motifler birikmeye devam ediyor;

sanırım kargo'cu abi bize gelip gitmekten yorulacak bu sıralar :) her yazan arkadaşın da değindiği üzere: harika bir duygu bu :) hep paketim gelirdi ama yoğun olarak, üst üste gelmesi daha heyecanlı sanırım... bu sefer beni mutlu eden sumelif oldu.. motifler yetmezmiş gibi birde bere bardak altlığı ve takılar göndermiş, kendisine çok teşekkür ederim... 

unutulmayanlar: Sadettin KAYNAK;

Sadettin Kaynak (d. 1895, İstanbul – ö. 3 Şubat 1961, İstanbul), klasik Türk müziği bestecisi. Ali Alâaddin Efendi'nin oğludur. 1895 yılında İstanbul'un Taşkasap semtinde doğmuştur. 

Sesinin güzelliği nedeniyle genç yaşta hafız olmuştur. Öğretmenleri; Hafız Melek Efendi, Kasımpaşa Küçükpiyale Cami İmamı Hafız Cemal Efendi, Neyzen Emin Dede ve Muallim Kâzım Uz'dur. Dinî müzik ile din dışı müziği birlikte yürütmüş; ilk bestesi olan hüzzam şarkısı "Hicran-ı Elem"i 1926 yılında yazmıştır. İlk Türkçe ezanı da seslendiren Saadettin Kaynak'tır. Müzik eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde tamamlamış ve daha sonra Güney Doğu Anadolu'da yerel müzikler üzerine araştırmalar yapmıştır. 1940-1950 yılları arasında seksenin üzerinde film müziği bestelemiştir. 1955 yılında felç geçirmiş; 3 Şubat 1961 tarihinde İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ölmüştür. Merkez Efendi Mezarlığı'nda gömülüdür.

doğanın tatlı hediyesi: Canderel STEVİA;

cuma gecesini neredeyse hiç uyumadan geçirmiş olsam da önceden söz verilmiş olmayı bir kenara bırakın, söz verdiğimiz kurumun ve arkadaşlarımın bendeki değeri adına ve sevgili fıstığımın: olumlu telkinleri ile suadiye'deki zamane kahvesine gittim..  harika bir atmosferde, özenle kurulmuş sofralarda, tatlı güleryüzleri ile bizi karşılayan Canderel ekibi'ni görünce sanki başka bir dünyada hissettim kendimi.. beynim içinde tepişen filler de yoktu o anda kavga eden tilkilerde :)  bu bağlamda bu organizasyoda olmamı sağlayan senem'ciğimize de çok teşekkür ederim...

3 Şubat 2013 Pazar

etkinlikte sıra bana geldi :)


ilk etkinliğimizin son ayındayız.. bu son ayda sıra bana geldi ve ilk motiflerim elime ulaştı.. 
sevgili ebruli: çok teşekkür ederim.. en sevdiklerimden olan kalem ve ojenin gelişi ise ayrı mutlu etti beni.. ve fincoşlar dostlarla içilecek güzel kahveler için.. 

2 Şubat 2013 Cumartesi

gezici ev-mek :)

fena halde sardı beni bu ev-mek hikayeleri :) size de fenalık gelmediyse ben sıkılana kadar bu şekilde devam ederim :)
bir arkadaşımız bende öğrenmek istiyorum deyince boya, peçete,tukal birkaç sabun, mum ve şişe alıp fıstığma gitmiştim yılbaşı gecesi.. ama o gece malum kostümlerimizin büyüsünden bizim gözümüz başka birşey görmedi :)
sonrasında geçen hafta yeğen dila için yine bir araya geldiğimizde bu faaliyeti onunla yapalım dedik.. çok da iyi ettik :) çünkü bu cicişleri ertesi gün sevdiğimiz bir arkadaşımıza hediye ettik :)

1 Şubat 2013 Cuma

eti mini ailesi ve ev-mek de tek başına;


şu eti'nin mini ailesi beni benden aldı vallahi.. hangisinden yesem.. ay bütün paketi açmasam.. kalan ne olacak gibi bir sorun kalmadı bende.. hepsinden aynı anda yiyebiliyorum :) kalan olursa kapaklı bir kaba koyduğumda bir hafta tazeliğini de koruyor böylece her çay saatinden ne yesem diye düşünmüyorum.. ve aldığım bu enerji ile;