30 Ağustos 2016 Salı

kitap: recaizade mahmud ekrem: araba sevdası;



ah bihruz bey, şu fransızca hayranlığın olmasaydı iyiydi.. dipnot okumaktan yoruldum ya ben ama yolda izde okumaktan da geri kalmadım.. yine de zor olmadı, sadece zaman aldı ve biraz da fransızca dağarcığım gelişti.. behruz beyin aşkına kavuşup kavuşamayacağını merak edip okudum bıkmadan :) 
okuma tarihlerim: 25.08-30.08.2016
#yazokumaetkinliği2016
#pinuccianınokuduğukitaplardanbirkitap

29 Ağustos 2016 Pazartesi

kitap: stefan zweig: satranç;


Satranç (Orijinal adı: Schachnovelle), Stefan Zweig'in Brezilya'daki sürgünde yazdığı ve en tanınmış eserlerindendir. Rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.'nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında.

25 Ağustos 2016 Perşembe

kitap: buket uzuner: kumral ada mavi tuna;

genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür.. o bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır.. annesi ise oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır.. (fotoğraf adana yumurtalık) 


süresi içinde bitsin diye çaba gösterdim ama bitişe yaklaştıkça bitmesin dediğim bir kitap oldu benim için..


okuma tarihlerim: 17Ağustos - 25Ağustos

#yazokumaşenliği2016
#ismindeeşanlamlıkelimeolanikikitap

etkinlik: yaz okuma şenliği2016 ilk yarı sonuçları;

etkinliğe katılımımda liste yayınlamadım bir öncekindeki gibi okumaya devam ederek bitirdikçe bir tablo ortaya çıkması daha çok hoşuma gitti bu seferde.. 

şimdi etkinlik süresinin yarısı bitmiş durumda ve bakalım ben neler okumuşum :) yolun başında olan biri olarak kendimde hep bir ilerleme görüyorum.. okumak zaman alıyor, başka bir işi bırakmak, ertelemek zorunda kalıyorum ama her zaman dediğim gibi, günü bitirmeden bir sayfada olsun mutlaka okuyalım.. bir damladan oluşan göller gibi sayfalar çoğaldıkça, okunmuş kitap sayısı artacaktır.. 

22 Ağustos 2016 Pazartesi

kitap: paulo coelho: simyacı;

hayattaki mutluluğumuz bazen bize uzak gibi görünse de çok yakınımızda olabilir.. bunu geç de olsa anlamak bize hayatın tadına varmamızı sağlayacaktır.. 

bu ana fikir ile yazılan kitap yediden yetmişe herkesin bir ders alabileceği, okurken kendine nasihat edebileceği bir kitap.. bu sıralarda çokca bu tarz kitaplar okuduk sanıyorum.. romanlar da kişisel gelişimin bir parçası olabiliyor anlayacağınız.. okuyalım, okutalım, mutlaka bir şekilde birilerine faydası olacaktır bu okumaların.. 

okuma tarihim: 22Ağustos

#motifçilerokuyor
#birlikteokuyalım
#kendibelirlediğimbirkategoridedörtkitap
#yazokumaşenliği2016

14 Ağustos 2016 Pazar

kitap: film: hemingway: yaşlı adam ve deniz;

karınca hacca gitmeye karar vermiş, demişler ki gidemessin onca yolu ölürsün, olsun demiş yolunda ölmek hiç gitmemekten iyidir.. kısmetsiz günlerinde çırağı da elinden alınınca yaşlı adam karınca gibi tek başına yola koyulur.. gösterdiği çaba takdir edilesi.. 


hemingway'in çanlar kimin için çalınıyor'unu okuyacaktım ama sıralama değişti işte kısmet, sonradan alınan öne geçti.. iyi ki de geçmiş.. mücadele ruhumun nerde durduğunu anımsadım, sanki biraz daha enerjim yükseldi yada gayretimi biraz daha kıpırdattım diyebilirim.. 

okuma tarihleri: 14 ağustos 2016
#yazokumaşenliği2016 #29063009tarihleriarasındavefatetmişbiryazardanbirkitap

kitap: nazan bekiroğlu: La sonsuzluk hecesi;

ağaç eğildi üzerine iyice, dallarını yapraklarını uzattı.. adem'i sardı kucakladı.. meyveleri sanki ışıktandı, sudandı, kokudandı, hazdandı, rengarenkti, camdandı.. ateş rengi çiçekleri vardı.. gel, der gibiydi yeniden.. adem gülümsedi.. ey ağaç, dedi, nereye çağırıyorsan oradan geliyorum ben.. 

okuma tarihlerim: 29 Temmuz - 14 Ağustos
#yazokumaşenliği2016
#motifçilerokuyor #birlikteokuyalım
#bağımsızcanımızınistediğibirkitap

11 Ağustos 2016 Perşembe

kitap: mark twain: adem ile havva'nın güncesi;

bahçeyi yitirdim, ama buna karşılık onu bulmuş olduğuma seviniyorum. elinden geldiğince seviyor beni, ben de onu tutkulu yaradılışımın bütün ateşiyle seviyorum.. 

adem ile havva'nın öyküsü habil ile kabilin acı sonu ile bittince; insanoğlunun ilk kıskançlığı ilk katil oluşunu okumuş oldum.. Diğer öyküleri de sevdim; şener şenin bi filmi vardı: mutemet iken emanetindeki parayı çaldırıyordu, ancak birisi bunun oyun olduğunu söyleyince film kopuyordu ve bu bilginin hatırına bütün işlerini bedavaya görmüştü namussuz namuslu : benzer konu kitaptaki diğer "bir milyon banknot" öyküsünde var ama sonu farklı okuyun mutlaka.. 

okuma tarihlerim: 9 ağustos-11 ağustos
#yazokumaetkinliği2016
#doğumyılımdanenazelliyılönceölmüşyazardanöyküleriçerenbirkitap