her gittiğim yerden tek yada çift aldığım minik havluların adresi;
bursa buluşmasının startını verince belli oldu;
kot kumaşı şeritler halinde sürfüle makası ile kesip, renkli iplikle, fraklı el dikişi teknikleriyle havluya diktim ve üzerine iplik renginden bir yıldız keçe monte ettim;
yıldızların dikişinide yıldız şeklinde yaptım;
havlularım, ben ve blogcanlarım;
hep birlikte cumartesi sabahı;
Haraçcıoğlu Medresesi' ndeydik ;
yine harika bir gün oldu;
ve
şehribursadan'dan içleri lokum dolu seramik takunyalar benim oldu!!!!!!
süet deri gülden yapılmış ve kuş tüyü ile süslenmiş şık toka da
turkuaz lale ve kızı
esravi'den;
bu pasta; uzaklardan; Gaziantep'den gelen sevgili
aintabsofrası'nın el emeği;
pastanın yanında kadraja girenler ciciş bloger esravi' nin elinden;
güne tatlı başladık ve tatlı tatlı sohbetler ettik;
şehr-i bursadan pastayı kendi eli ile kesti; çünkü birkaç gün sonra onun doğum günü ve biz biraradayken kutlayalım istedik; sevgili
çatlak kafe' de servisde yardımlarını esirgemedi;
ben biraz kendimden geçmiş gibiydim açıkcası; zaten arkadaşlarımla buluşacak olmanın verdiği heyecan varken, üzerine düğün telaşı ve epeydir görmediğim akrabalarımla
sabahlara kadar sohbetler ile uykusuzluğun demine vurdum;
ama seviyorum ben bu ayakta uyur hallerimi :)
buda klasik olan buluşmadan çıkış, yollara dökülüş pozu :)
en sağdaki kişinin bizimle alakası yok :) zorla girdi kadraja, çıkaramadım :)
bu medresenin bulunduğu sokakta bir köşk;
burayı hobi evi haline getirmeyi düşünüyoruz;
sevgili
smilena da bize katıldı; bahçede yazlık çalışma masaları oluşturduk;
her oda ayrı bir atölye; dikiş odası, ütü odası, kalıp odası, boyama odası gibi..
uzadıkça gitti liste :)
yolun girişindeki Saltanat kapısı; şampiyonlukdan sonra bayrak hiç kaldırılmamış :)
hatta kaldırımlar yeşil beyaz bordürlü :)
meleğim zarif sümbülüm ile önceki pozumu çeken smilenam bu sefer aynı karede :)
kapalı çarşının içinden geçtiğimizde, karşımıza çıkan harika yerlerden biri ayakakbıcılar çarşısı;
ne çok giderdik buraya; en meşhurlarıda erol ile eto idi;
oradan sonra bedesten çarşısına girdik; çok güzel cicişler satan mağazalar vardı; bu çiçekler dekoratif amaçlı ister taç/toka yap ister örtülere kırlentlere dik;
o kadar dükkan görmüş ve gezmişken incik boncuk almadan gelmek olmazdı değilmi;
bu şeker şeyler kolye ve benzeri amaçlı kullanılabilecek şirin modeller;
aynı mağazadan birde taç ve keçe aldım;
paketteki simli mor kurdeleyi; ne için aldığımı bende bilmiyorum;
sadece rengi mor olduğu için :)))
şimdi bunları imalata sokmak gerek :)