8 Kasım 2018 Perşembe

küçük prens kolleksiyoneri olmak;

kendisi bir küçük prens müze girişimi; koleksiyonerlik söyleşisi idi.. 4 kasım pazar günü bir küçük prens okuyucusu olarak orada idim ve aldığım notlar ile aklımda kalanlar şöyle;

🌹 küçük prens kitabı 371 dilde basılmış

🌹 yazarı Fransız olmasına rağmen ilk baskı İngilizce oldu(1943), ikinci baskı Fransızca oldu..

🌹 dilimize ilk çevirisi 1953 de Ahmet Muhip Dıranas tarafından yapıldı ve tefrika halinde yayınlandı..

🌹 şimdiki kısa haline gelmeden önce bin sayfalık bir eserdi.. "mükemmelliğe yazıya eklenecek hiçbir şey kalmadığında değil yazıdan çıkarılacak hiçbir şey kalmadığında ulaşılır.. exupéry"






🌹 kitaptaki tüm çizimler yazara ait sulu boya çizimlerdir..

🌹 türkçe'ye çeviri de yine usta isimler yer alıyor; Cemal Süreya, Tomris Uyar, Selim İleri..

🌹 türkçe baskı sayısı yüzün üzerindedir..

🌹 koleksiyon yapanlar genelde yurt içi yurt dışı değiş tokuş usulünden ve sahaflardan yararlanıyorlar.. 🌹 sahaflar genelde fiyat yükselttiği için bazen yüksek bedel ödemek gerekiyor..








🌹 bizim bildiğimiz üzere her dildeki kitaplarda prensimiz sarışın ve yeşil kıyafetli değilmiş, siyahi ülkelerde çocuklar etkilenmesin diye siyahi olarak resmedilmiş.. bazı ülkelerde kıyafeti farklı renklerde..

🌹 En küçük baskı boyu parmak boyu kadar..














🌍 @kucukprensmuze ve @kendisibirmekan 'a organizasyon için

🌍 @inalkazim @m.sobaci @photographereceyildirim ve @atolyeb612 ye verdikleri bilgiler için teşekkür ederim..




10 yorum:

Handan dedi ki...

Capitol'de sergilemişti bir kere farklı dillerdeki bir çok baskısı :)

River dedi ki...

farklı ülkelerde karakteri farklı şekilde yansıtmaları inceliği çok hoşuma gitti, çocuklar kendinden bir parça görebiliyor böylece. herkesin dünyasına uzandığını düşünmüşümdür Küçük Prens'in. :)

Nuray dedi ki...

çokkk severim Küçük Prens'i ,mutlaka okuturum öğrencilerime,her yıl bıkmadan usanmadan tahlil ederim... sevgiler

Nilgün Komar dedi ki...

handan evet ben kaçırdım o sergiyi; şimdi de müzesi kurulması için çaba sarf ediyorlar ama yer sıkıntısı var, bir yer olsa gerisi gelecek umarım kısa zamanda bulurlar..

river; evet zaten büyüklere yazılmış bir kitap olarak daha çok addediliyor ancak kahramanın çocuk olması ve isminden dolayı çocuklara yönelikmiş izlenimi veriyor, sanırım bunu da en çok sorumluluklardan kaçan ebeveynler sağlıyor :)

diktim giydim; ne iyi yapıyorsunuz, işlerinizde başarılar dilerim, en büyük hayalimdi öğretmen olmak, ve böyle titiz öğretmenler tanıdıkça mutlu oluyorum..

Kitap Gizi dedi ki...

Ankara'dayken bir alışveriş merkezinde sergiye katılmıştım, her dilden kitaplara göz atarken zaman nasıl geçti anlamamıştım. Çok severim, şimdi de sevdiğim Küçük Prensli kupam yazıma eşlik ediyor. :)
Çok sevgi dolu bir paylaşım, teşekkürler.

Mert dedi ki...

Ben de Capitol'de görmüştüm :)

Ada Deniz dedi ki...

İlk kez Ada okuduğunda okumuştum. Sonra da alıp alıp çocuklara dağıtmıştım. Bin sayfa olayını ise duymamışım.

Urfa Tutkunu dedi ki...

Kitabın 1000 sayfadan kısaltıldığını bilmiyordum, ilginç geldi. Türkçe'de gerçekten çok fazla çevirisi var ve çeviri kitapları alırken bu sorun hep olmuştur ya hani "Hangisi en iyi çeviri?" diye :) Bu konuda bir fikir beyan edildi mi?

Nilgün Komar dedi ki...

hangisi en iyi çeviri olduğu konusunda dikkatimi bir beyan çekmedi ancak bazı dillerde fil'in karşılığı yokmuş birinde de diktatör kelimesinin.. onlarda çeviri zorluğu yaşanmış.. ve hala hiç duymadığım dillere çeviri çalışmaları devam ediyor..

fatofotofan dedi ki...

Bu kitapla filmi ile tanıştım gerçekten güzel bir eser ve çizimleride harika.
.
Bende bloğuma beklerim :)
http://fatofotofan.blogspot.com