16 Ağustos 2011 Salı

ramazan 16.gün; MİM'li :)

sevgili Acemi'ciğim beni mimlemiş! epeydir kimse mimlenmedik diyorda doğru diyor.. bende mimlenmemiştim :) bloga verilen zorunlu aradan sonra böyle olduğunun ben farkındayım! belki birbirimizi tanımak anlamında yada ortak sevdiğimiz değerleri bulmak adına harika bir olay bu mim! aaa ikimizde şu kitabı seviyormuşuz yada baksana benim gibi kaldırımın solundan yürüme takıntısı olan kaç kişi varmış diyerek mutlu olmalar :) hep bu mim sayesinde.. ancak bazen biz yada bazılarımız tamamen bu mimden hoşlanmıyorlar.. onlarada hak veriyorum eften püften şeylerde mim olması sıkıcı oluyor yada sürekli olması..  
ama bu gönle taht kuran filmler konusunda ben çok iyi olmuşda mimlenmişim diyorum.. bu kadar emek harcanıp klasik haline gelmiş film varki.. saymakla bitmez.. sınır sadece üç film o yüzden benden üç işte bunlar;

piyansit: Wladyslaw Szpilman, savaş patlak verdiğinde 27 yaşındaydı ve Polonya'nın geleceği en parlak konser piyanistlerinden biriydi. Luftwaffe'de radyo istasyonu bombalandığında Chopin'in C minor Nocturne'nü çalıyordu.Tüm Yahudiler gibi o ve ailesi de evlerinden çıkartılarak Varşova gettolarına sürülmüştü. Bu çok yetenekli genç adam yeni yaşamında karaborsacıların ve işbirlikçilerin eğlendiği barlarda çalmaya başlamıştır.İşte bu işbirlikçilerden biri onu ve ailesini ölüme götüren esir kampı trenlerinden birinden kurtarmıştır. Savaş fısıltıları, direnişçiler ve sürpriz bir Alman subayı sayesinde Szpilman savaşta hayatta kalmayı başarır. [başrol: Adrien Brody] [izlemek için]



galasına gidemediğim, iki üç satırlık konusunu beş on kere okuduğum, gösterimdeyken bir türlü zaman bulupda izleyemediğim muhteşem bir kader-aşk filmi...

aşk tesadüfleri sever: doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür ve Deniz’in birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden, müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. “Aşk Tesadüfleri Sever” pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı nostaljik yolculuğun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir aşk filmi vaad ediyor. [başrol: mehmet günsür/belçim bilgin].[izlemek için]

incir reçeli: Metin 30’lu yaşlarında hayatını TV’lere skeç yazarak kazanan bir adamdır. Yazdığı senaryoları reddedilen bir gün gittiği barda, hayatını tümüyle değiştiren Duygu’yla tanışır. Duygu ve Metin bir masala başlarlar ama sonu başından belli bir masaldır bu…[başrol: sezai paracıkoğlu/melike güner] [izlemek için]



tabiki bu kadar ile kalmıyor; selvi boylu alyazmalım, zambaklar açarken, hababam sınıfı, sultan, gibi sayısız film var hafızama kazınan.. şimdi adı dilime gelmeyen.. izlemekten keyif aldığım bir sürü film!! heleki siyah beyaz türk sineması klasikleri.. orhan günşiray, ahmet tarık tekçe, hulusi kentmen, suna pekuysal, ayla algan, ayhan ışık, göksel arsoy, türkan şoray.. offf ne büyük sanatçılarımız var bizim!!!!!


9 yorum:

TATESAL dedi ki...

piyanisti 2 kere izledim yinede izlerim Nilgünüm,öpüldün....

Nilgün Komar dedi ki...

tatesalim; bende üç kere bir de yarımdan bozmayı sayarsak dört kere ama dediğin gibi genede izlerim.. DVD sini alacağım arşivlik bir film!!!

YETENEK-SİZİN dedi ki...

bende bi kere başlayıp bırakmıştım, niye izlemdiysem devamını bilemiyorum

Nilgün Komar dedi ki...

yeteneklim; bak işte sana fırsat tıkla ve izle..! muckkkk

Işıl Işıl Günler dedi ki...

nilgünüm ilk ikisini izledim çok güzeller çok beğendim ama incir reçeli hala duruyor, var bende, ferdileri izlemekten fırsat bulamıyorum izlemeye:(

Nilgün Komar dedi ki...

ferdi derken f.tayfur mu :)

nurtenbegendi.blogspot.com dedi ki...

Piyanist beni çok etkiliyor. Bir sahneden sonra izleyemiyorum. Defalarca başladım ama hiç bitiremedim. Bana çok dokunuyor hikayesi.

trainspotting dedi ki...

blogunu çok begendim teşekkür ederim incir reçeli izlemek için verdiğin link için tşk;)

Nilgün Komar dedi ki...

nurtenim; bende çok tuhaf oluyorum her izlediğimde boğazım düğümleniyor ama arşive alıp yıllarca izlemek istiyorum aslında kanaatkarlık yönünden çocuklar içinde iyi bir eğitici film!

trains. rica ederim!