ah bihruz bey, şu fransızca hayranlığın olmasaydı iyiydi.. dipnot okumaktan yoruldum ya ben ama yolda izde okumaktan da geri kalmadım.. yine de zor olmadı, sadece zaman aldı ve biraz da fransızca dağarcığım gelişti.. behruz beyin aşkına kavuşup kavuşamayacağını merak edip okudum bıkmadan :)
okuma tarihlerim: 25.08-30.08.2016
#yazokumaetkinliği2016
Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in 1898 yılında yayımlanan romanıdır.
1889 yılında yazılan eser, Türk edebiyatında ilk realist roman örneği olarak kabul edilmektedir. Bihruz Bey tam da dönemin burjuva gençliğinin olması gerektiği gibi Fransız kültürüne hayran züppe bir gençtir. Ona göre Türkçe kaba ve yetersiz bir dildir. Türkler kaba ve medeniyetten yoksun insanlardır. Türkçe gerekmediği sürece konuşulmamalıdır.
Ama o dönem yüksek memur ve tüccar çocuklarının genelinde olduğu gibi Fransızcaya da hakim değildir ve Türkçe Fransızca karışımı bir dil ile konuşur. Öyle ki doğru dürüst Fransızca şiir çevirisi bile yapamaz. Ayrıca Bihruz Bey mirasyedi bir gençtir ve hayatı lüks alafranga kıyafetler ısmarlamak, kır kahvelerinde ve mesire yerlerinde lüks arabasıyla gezmekten ibarettir.
Yine Bihruz Bey'in diğer bir karakteristik özelliği ise istediği her şeye sahip olması ve bunun verdiği şımarıklığın pençesinde olmasıdır ki hikâyenin ana kısmı da biraz da bu konu üzerinden gelişir. Bihruz Bey yine bir açıkhava eğlence yerine (park diyebiliriz fakat giriş ücretli bahçeli havuzlu bir mekân) eğlenmek lüks kıyafetleri, lüks asaları ve gayet pahalı olan at arabası ile caka satmak için gitmişken yine kendisi gibi gayet lüks bir araçtan inen lüks kıyafetlerle inen iki kadın görür ve birden bu kadınların birine aşık olur.
son fotoğraf bihruz landonu mu yoksa periveşin mi :) sevgili hatice'min evinde karşıma çıktı ya çok şaşırdım...
3 yorum:
Iyi okumalar Nilguncum. Bir merhaba diyeyim dedim, yazını zevkle okudum. Öpüyorum kocaman.
merhaba şekerim.. bende seni çok öpüyorum.. ♥
Ben henüz tek kitap bitirebildim ne yavasim yaa
Yorum Gönder