8 Mayıs 2012 Salı

23Nisan'da Fethipaşa Korusu ve Salacak sahil;


Fethi Paşa korusu ve konakları; Halk arasında “Kuzguncuk Korusu “olarak da bilinen Fethi Ahmet Paşa Korusu, yoğun bir ağaç topluluğuna sahip olup, Anadolu yakasının siluetine, tabiattaki hemen hemen tüm renklerin karışımından oluşan rengârenk bir tablo eklemektedir. İçerisinde yüzlerce tür bitki ve ağaç türü barındıran Fetihpaşa Korusu güzel İstanbul’umuzun Botanik Bahçesi gibidir.




Koruda en çok görülen ağaç türleri kermes meşesi, defne, akça kasme, sakız ağacı, erguvan ve gümüş ıhlamur olup normalde bir maki türü olan ve boyu ortalama 4–5 metre ye ulaşan kermes meşesi, bu koruda 15–16 metreye ulaşır. Korunun üst kısımlarında sırt ve düzlüklerde sıralar halinde dikilmiş kızıl çamlar, fıstık çamları ve sedirler ve arka giriş kapısının önündeki düzlük alanda yer alan sakız ağacı büyük çap ve boylara ulaşmış anıtsal nitelikte bir ağaçtır. Koruda ayrıca atkestanesi, saplı meşe, akdut, Trabzon hurması, yalancı akasya, dişbudak, yeşil kartopu, Japon kadife çamı bulunmaktadır.

Korunun her tarafına serpilmiş olan Erguvan ağacı ile ilgili çok çarpıcı bir tespit vardır. Hıristiyan âleminde Erguvan ağacı çok kutsal kabul edildiğinden, Bizans imparatorları, İstanbul’un her tarafına bu ağaçtan dikmeye özen göstermişler, bu ağaç adına eski dönemlerde nisan aylarında şenlikler düzenlemişlerdir. Bu inanışın sonucu olarak da Koru’da çok miktarda erguvan ağacı dikilmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır.

Koruda zirveye yakın, Boğaziçi’ne hâkim Avrupa Yakası sırtlarının görüldüğü, geniş görüş ufku olan, bir düzlük vardır. Buraya İstanbul’un Sarayburnu’ndan başlayarak Ortaköy’e kadar olan alanı izleyebilecek şekilde seyir balkonu yaptırılmıştır. Burada ağaç dallarının üzerinden boğazı seyrederken sanki bir zaman tüneline girer gibi şehrin gürültüsünden hemen uzaklaşır kendinizi kuş sesleri arasında bulursunuz.

Koru içinde Eski İstanbul mimarisine uygun restore edilmiş ve 2. sınıf tarihi eser kapsamında korunan, ahşap bir bina vardır. Bu iki bina yakın geçmişte yangın sebebiyle oturulamaz hale gelmişti. Her iki köşkün restorasyonu seneler içerisinde devam etmiş, 2003 yılı sonlarına doğru binaların içi Osmanlı saray içi süsleme sanatı ile dekore edilmiş, düzenlenmiş ve bugünkü görünümüne kavuşmuştur. Ayrıca Restaurant binasının alt salonunda bir Felemenkli ressamın İstanbul hakkında duydukları ve okuduklarını hayalinde canlandırmak suretiyle çizdiği orijinal bir tablo bulunmaktadır... Restaurant olarak hizmet veren ahşap bina beş salon üç bahçeden ibaret olup, kafeterya hizmet binası ise dört salonludur.














korudan çok foto çektim de binalardan yok;
zira çiçeklere bakmaktan kendimi alamadım :)








günü kartal'da bitirdim :)
çok sevdiğim bir büyüğümü ziyarete gittim;
mis gibi bir tepsi börek ile karşılandım...
oradan çıkıp iki kapının ipini daha çekip ancak eve döndüm
desem yalan olur birde fıstığımla kahve molası verdim yolda :)
tam bir bayram günü oldu!


23 NİSAN hepimiz için anlamlı bir gündür..!!!!!!!!!
çocuk bayramı değil milli egemenliğimizi kazandığımız gündür!!
egemenliğimiz vatanımız ve milletimiz gibi yeni doğmuştur daha çocuktur o yüzden
çocuklara ithaf edilmiştir...
unutmamak ve unutturmamak dileği ile...
her gün bir 23NİSAN !!!

8 yorum:

Nalan Ünal dedi ki...

ben de çok severim fethi paşa korusunu, ne zamandır da gitmemiştim. Fotoğraflarla estirdin bana o havayı:)

Pembe Kabuk dedi ki...

ben de 23 Nisan günü oradaydım...hatta postunu bile yaptım...geçen haftasonu gittiğimizde laleler solmuştu artık...erguvanlar da dökülmüştü çoğunlukla...en güzel zamanında gitmişiz :) korunun Kuzguncuk tarafında, Yeşil-Mavi'yi keşfetmediyseniz tavsiye ederim...Ve Nacak Sokağı tabi ki de :)

Ada Deniz dedi ki...

güzel yerdir Fethipaşa Korusu....
Bu arada sana yoruma geliyordum içerik uyarısı verdi. Yalnız yetişkinlere uygundur diye. Ayarlarda bir oynamamı oldu ki....

Nilgün Komar dedi ki...

gidelim birlikte :)

Nilgün Komar dedi ki...

hadi ya keşke karşılaşsaydık :)

Nilgün Komar dedi ki...

blogumda sorun var ayarları değiştirip nereden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorum :( bi işe yaramadı ama hala kendimi chrome'de açamıyorum ve hala normal olarak bloguma erişemeyenler var!

kalemperest dedi ki...

O kadar heveslendirdin ki beni burnumun dibindeki bu koruya neden oğluşumu götürmedim hiç diye hayıflandım. İlk fırsatta oradayım. Fakat daha da güzeli yazının sonundaki anlamlı mesajındı.. Yüreğine sağlık, MİLLİ EGEMENLİK ve Çocuk Bayramımız tekrar kutlu olsun!
Sevgiler..

Nilgün Komar dedi ki...

kutlu olsun kalemperest hemen ilk fırsatta tut oğluşun elinden doğru koruya bundan sonra daha güneşli günler olacak allah nasip ederse sıcak yaz günlerinde ağaçların gölgesinde serinlersiniz :)