20 Mart 2013 Çarşamba

izmir seyahati-2.gün;


İzmir'deki ikinci günümüzde de çok eğlendik.. geceden kalma bu kare ile başlamak istedim yazıma zira sevgili yıldız ile öyle çok eğlendik ki anlatamam.. yıldız fıstığımın yeğeni.. nigün tivigi aç.. ipek tivigi aç.. valla sesi kulaklarımızda hala.. allah bahtını açık etsin.. sabah kahvaltı faslından sonra blogger dostlarla buluşmak için yola koyulduk.. bu sefer bostanlı'dan vapur sefası ile konak'a geçtik.. ve ikinci gün turu başladı.. 


sabahki kahvaltı faslından sonra çıktık dedim dimi ben ama çıkmadık
yani çıkamadık çünkü ben oyuna daldım; 
yıldızın yapbozları ile oynadım :)


yok yok aslında kahve içene kadar bir kaç yaptım bozdum o kadar;


bu internette ne güzel birşeymiş kardeşim,
girdik sokak ismi, mekan ismi hoop ok işreti ile bizi oraya götürüverdi;
hem kolaylık hem eğlencelik;



bloguma da göz atmadan duramadım;


Kemeraltı Şadırvanı; İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Ali Paşa Meydanı,
Osmanlı kültürünün en önemli miraslarından biri olarak kabul ediliyor.
Kemeraltı Camii’nin arkasında 19. yüzyılın sonlarında Çeşmeli Ali Raşid Paşa tarafından yaptırılan
şadırvan ve çevresi 2001 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi.
Gün boyu hareketliliğini koruyan meydan hem Kemeraltı’ndaki esnafın
hem de gezmek için gelenlerin uğrak yerlerinden biri.


ve blogger dostlar ile kahve diyarında buluşma;
sevgili örgüçantam, adadenizi ve mandalinaçıkmazı ile
harika bir gün geçirdik..


blogdan görüşüp sonrada kaynaşmak elbet güzel ama en ballı kadayıfıda
yüzyüze görüşerek dostluğumuza daha da bir anlam katmak oluyor..
bademin maceralarını canlı canlı dinledik;
ada ve denizin son faaliyetlerini,
mandalinanın uzun zamandır az yazışını..

sonra sokak sokak kemeraltını gezdik,
bakliyatcı aradık,
kolonyacı aradık,
wc aradık :)))


burasıda konaktan alsancağa gitmek için geçtiğimiz üst geçit;
merdiveni yok ama yayalar için çok kullanışlı,
diğer illere örnek olsun :)



izmir'in trafiği :) istanbula benzemiyor dimi?


sürekli çekim modundaydım, daha önce çekmediklerimi aradım durdum hep,
birde bir gün öncesinin yağmurundan kurtulmuş gökyüzünün sevincini yakalamak için..


bu mağazada çok güzel aydınlatmalar gördük,
hem dekorasyon merakı olanlar olarak hemde bu 
aydınlatmanın şapkasının yün örgüden örülmüş olduğunu görünce 
çekim yapmadan duramadık..



İzmir fuarı Lozan giriş kapısı;


Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi;
Mutlu olalım projelerine katılanlar bilirler,
sevgili çocuklarımızı görmeyi istedik ama elimiz boş gittik 
yüzümüz tutmadı içeri girmeye..





İzmir Fuarı Lozan Kapısı;



Alsancak sokakları;



Zuhal Yorgancıoğlu; 1926’da İzmir Bayraklı’da doğdu. Cumhuriyet Kız Meslek Lisesi sonrası Ankara Kız Meslek Yüksek Okulu’nda sanat ve tasarım eğitimi gördü. 1946 yılında Mehmet Yorgancıoğlu ile yaşamını birleştirdi. 1961 yılında Maryland Güzel Sanatlar Akademisi’ne gidene kadar hem sanat öğretmenliği yaptı, hem de eşinin işyerinde tasarım üzerine çalıştı. Amerika’da geçirdiği dönemde uluslararası moda dünyasında hiçbir Türk adını göremeyince yurda döndü ve kendi atölyesini kurdu. 1963 yılında ilk defilesini yapan Yorgancıoğlu, ulusal ve uluslararası birçok ödül sahibi olup yaptığı tasarımlarla dünya çapında bir kreatördür. Mimari alanda büyük başarılara imza atan iki oğlu, bir kızı var. Üç torun sahibi.


İtalyan Sokağı; 2012 yılında Ulusal birliğine kavuşmasının 150. yıldönümünü kutlayan İtalya’ya İzmir’den anlamlı bir jest olarak, İtalyan Konsolosluğu’nun talebi üzerine
kent merkezindeki sokaklardan birine İtalya Sokağı adı verildi.
 

methini duyarak, google map da arayarak,
alsancak sokaklarını arşınlayarak vardığımız: Reyhan Pastanesi;


bizi çok iyi karşıladılar, servisleride çok güzeldi,
onca yolu kattediğimize değdi doğrusu;


meşhur pastalarından porka; (portakallı-çikolatalı)



en meşhuru: incili pasta; (ananaslı-bademli)



St. John’s Anglikan Kilisesi; ya da ingilizce St. John’s Anglican Church Izmir`in Alsancak semtinde 
1442 Sok No 51 no`lu adresde Alsancak tren garinin karsisinda yer aliyor.
Halen ibadete acik olan kilise 1843'de İngiliz vatandaşları için ve
İngiliz Konsolosluğu'nun bir parçası olarak insaa edildi ve St. John The Evangelist'in adına adandı.
1630'dan bu yana hiç kesintisiz olarak İzmir'de Anglikan rahipliği mevcuttur. 







Alsancak Garı; Osmanlı'nın ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolu hattının yapılması için imtiyaz, İngiliz girişimci Wilkin ve dört arkadaşına verilmişti. İmtiyaz 1857 yılında "İzmir'den Aydın'a Osmanlı Demiryolu" kumpanyasına devredilmiş 1857 yılında Vali Mustafa Paşa döneminde temeli atılan demiryolunun başlangıcında yer alan Alsancak Garı, 1858 yılında hizmete açılmıştır. 1866'da açılan Aydın hattı ile istasyon yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kurtuluş Savaşı, sonrasında bile ORC'ye ait olan istasyon 1935'de, ORC'nin devre dışı bırakılmasıyla TCDD'ye geçmiştir.İstasyon İzmir'den kalkıp Güney'e giden hatların başlangıç noktasıdır. Örneğin; Alsancak-Cumaovası hattının başlangıç istasyonu burasıdır. Son buharlı tren istasyonu 1980 yılında terk etmiştir. 2001 yılında tüm hatlar elektriklendirilerek, hat sayısı 4ten 10a, platform sayısı ise 2den 6ya yükseltilmiştir. 1 Mayıs 2006 tarihinde İzban projesi nedeniyle kapatılan istasyondan son tren kalkışı gerçekleşmiştir. İzban projesinin tamamlanmasıyla
19 Mayıs 2010 tarihinde istasyon tekrar yolcu taşımacılığına açılmıştır.




14 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Ne özlemişimn İzmir' i... İyi gezmeler sana :)

Fatma dedi ki...

Canım benim ne güzel gezmişsiniz hoş geldin, buraya da gelsene:)

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

:)))canımsın sennn yine gel .

Gülen Tezer dedi ki...

Hastayım sana :)

icimdeki yolculuk dedi ki...

bekarken bizde 2 kişiydik ne gezerdik.kafa nereye biz oraya arkadaşlarım barış manço gibisin kah orda kah burda diye sitem ederlerdi.ne günlerdi ah ah..şimdi özlemle o günlere gittim.birde izmir kokusu aldım.ne güzel bir arkadaşın var her daim berabersin ve ne güzel bir izmir çıkartması yapmışsınız..

Bak Bu Harika dedi ki...

Yapboz bulunca ben de kendimi kaybediyorum:) Bloğumda nevresim takımı hediyeli çekilişim var. Katılırsan çok mutlu olurum.

http://www.bakbuharika.com/2013/03/evideacomdan-1-kisiye-cift-kisilik.html

suhuba dedi ki...

Canımsın sana takılmak vardı. Gezmek budur işte...Akşama eve gidince yazılarını okutup, eşime fırça atacağım. O kadar izmire götürür beni ben o meşhur pastay, fincanda pişen kahveyi içmedim. Ne biçim rehperlik. Neyse Ramazan bayramında kısmetse oradayız. Sayende bu gidiş kısmetse rövanş olacak :)

Bucanni dedi ki...

Seyyah Nilgün, gezmelerin bol olsun :))

Nilgün Komar dedi ki...

Cebimdeki renkler; çok teşekkür ederim...

FADİŞ'im listede var merak etme :)

ÖRGÜÇANTAM; şekerim bir dahaki sefere sahildeyiz ona göre bir tekne turu falan yapalım, bu sefer yağmurdan ıslandık bir sonrakinde denize girip tamamen ıslanalım :)

Bak Bu Harika; teşekkür ederim davetin için hemen bakayım birde ben şansımı deneyeyim o zaman :)

suhuba; evet evet canım benim al rövanşı, ben sana daha bulurum bilinesi yerler :)

Bucanni; canımsın, bursa'yı ve sizleride çok özledim.. havalar ısınsın geleceğim hazır ol bir buluşmaya bu sefer sabahtan akşama kadar sohbet edeceğiz!

mandalincikmazi dedi ki...

Yine gelin kızlar bunu saymayız zaman kısıtlıydı tadı damağımızda kaldı....
İzmir'den sevgiler...............

YETENEK-SİZİN dedi ki...

Sanki bende bir kez daha gittim geldim, pek bir mutlu oldum

Nilgün Komar dedi ki...

Haticecigim geliriz geliriz :)))
Yeteneklim sende gelde birlikte gidelim.bir sonrakine :)))

fistik ve pati dedi ki...

Aklıma ne geldi. Alsancak metro durağı yanmış biz metroya binmek için o durağa koşuyoruz. Ne alemiz yahu. Ama güzel bir seyahatti kuzum çok teşekkürler.Nice beraber seyahatlere inşallah :)

Nilgün Komar dedi ki...

ay sorma kuzum yaaa ne güzel iki gündü ama bütün koşturmacasına ve yağmuruna rağmen :)

ha tabikiiii gelsin sıradaki seyahatttt :)