10 Nisan 2017 Pazartesi

kitap: zülfü livaneli: huzursuzluk;

Merhamet zulmün merhemi olamaz!

İstanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin’e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. Böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla ve hırsla gizemli bir kadının peşine düşer.

Harese nedir, bilir misin? Develerin çölde çok sevdiği bir diken var. Deve dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz… Ortadoğu’nun âdeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.

Mardinli Hüseyin ile IŞİD zulmünü misliyle yaşamış Ezidi kızı Meleknaz’ın ve kelamın çocuklarının hikâyesi... Livaneli okuru, sevda ile acının iç içe geçtiği bir Ortadoğu gerçeğiyle buluşturuyor. (Tanıtım Bülteninden)

 

yine yorum yapamadığım bir kitap daha.. bazı bölümlerini düğüm düğüm okudum.. bazı bölümlerde neşeyle güzel bir haber bekledim ibrahim ile birlikte.. gözüm yolda pastanede ki o formika masada oturdum her hafta aynı gün.. suriyede yaşadıkları zulmü okurken bütün organlarım sancılandı sanki huzursuz oldum şu yaşadığımız yalan düya'yı düşündükçe.. sayın livaneli yazmış!!

 

okuma tarihlerim: 31 Mart - 5 Nisan
#okumaşenliğikış2017
#başharflerialfabetiksıradaolandörtkitap

2 yorum:

Şule Uzundere dedi ki...

Huzursuzluk'u Kış okuma şenliğinde okumuştum ben de. Her livaneli kitabı gibi çok güzeldi.

Nilgün Komar dedi ki...

evet şule; benimde ikinci livaneli kitabım oldu bu.. hikaye çok huzursuz edici de olsa güzeldi.. herkesin okuması gerek ama biraz vicdan için bir bölüm bile okusalar yeter..