16 Temmuz 2012 Pazartesi

tiyatro: Hedda GABLER;

Hedda Gabler, Norveçli oyun yazarı Henrik Ibsen tarafından ilk kez 1890 yılında yayımlanan bir oyundur. 1891 yılında Almanya'da gösterildi ve Hedda'nın dönemin ahlâk yapısına uymadığı gerekçesiyle olumsuz eleştiriler almasına rağmen 19. yüzyıl tiyatrosunda ve dünya dramasında bir klâsik oldu. 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunu Hedda Gabler, Nisan ayının üçüncü haftasında seyirci karşısına çıktı. Henrik Ibsen’in yazdığı Emre Koyuncuoğlu’nun yönettiği oyun, 18-29 Nisan 2012 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde sahnelendi ve bizde izleme şansı bulduk...
 Hedda karakteri, tiyatrodaki en önemli dramatik rollerden biridir (Hamlet'in kadın versiyonu) ve bazı betimlemeler büyük tartışmalara neden olmaktadır. Hedda'nın oyundaki ismi Hedda Tesman'dır. Gabler, onun kızlık soyadıdır


Burjuva hayatının garantilerine sığınarak yaşayan Hedda Gabler, bu nedenle hayatında çok büyük ödünler vermiş, istikrarı seçmiş, aşkı yaşamayı ve üretkenliği reddetmiştir. Sevgiden değil sıkıntıdan evlenmiştir. Kocası güvenilir bir insandır ama bir bilgin olarak parlak değildir. Bir gün ortaya büyük bir tutku yaşadığı ve risklerle dolu hayatı olduğu için reddettiği eski sevgilisi çıkar. Hem de lisede saçlarını çekip durduğu, basit bulduğu bir kız arkadaşının desteğiyle kocasını yerinden sarsacak müthiş bir kitap yayınlamak üzeredir....  
Karakterler;
Jorgen Tesman - Hedda'nın eşi, akademisyen. /Ertuğrul POSTOĞLU
Hedda Gabler - Ana kahraman./Şebnem KÖSTEM
Miss Juliane Tesman - Jørgen'nun halası./Alev ORALOĞLU
Mrs. Thea Elvsted - Hedda ve Jørgen'nun arkadaşı./Meriç BENLİOĞLU
Judge Brack - Tesman'ın arkadaşı, çapkın./Eraslan SAĞLAM
Ejlert Lovborg - Jørgen'un akademik rakibi ve Hedda'nın gerçek aşkı./Mert Tanık
Berte - Hizmetçi/Elçin ATAMGÜÇ


Yazan: Henrik Ibsen (1828-1906);
Henrik Ibsen, Norveçli oyun yazarı, yönetmen ve şairdir. Modern tiyatronun babası ve tiyatroda modernizmin kurucularından sayılan Ibsen, Avrupa edebiyatının en önemli oyun yazarlarındandır. Avrupa tiyatrolarında, aile hayatı ve mülkiyetin katı kurallarını yansıtan oyunların sahnelendiği bir dönemde, dış görünümün arkasındaki gerçekliği yansıttığı için oyunları bir dönem tepkiyle karşılanmıştır. Norveçli bir tüccarın oğlu olan Ibsen, ilk oyunu “Catiliana”yı 1850’de yazar. 1851’de Bergen’e taşınarak Det Norske Tiyatrosu’nda dramatik yazarlık görevini üstlenir. Bergen’de geçirdiği altı yıl boyunca altı oyun yazar ve sahneler. 1857’de Kristiana Norske Tiyatrosu’nda sanat yönetmenliği görevine getirilerek başkente geri döner. 1862’de çalıştığı tiyatronun iflas etmesinden sonra, Christiania Tiyatrosu’na edebi danışman olarak alınır. 1864’te buradan ayrılarak İtalya’ya gider. Zaman zaman Norveç’e dönse de 27 yıl yurtdışında kalır. 1866’da yazdığı “Brand” isimli oyun hem eleştirmenlerce beğenilir hem de finansal olarak başarı kazanır. Bu oyunun başarısını, 1867’de “Peer Gynt” oyununun başarısı izler. Ibsen’in bir sonraki dönemi “Altın Çağ” olarak nitelendirilir. Bu dönemde, Ibsen, bir oyun yazarı olarak gücünü ve etkisini ispatlamıştır. Avrupa’da tiyatroya dair tartışmaların merkezinde yer alır. 1868’de Almanya’ya giderek burada bir Roma İmparatoru’nun hayatını konu ettiği “İmparator ve Galyalılar” oyunu ile “Nora, Bir Bebek Evi” oyununu tamamlar. Bu oyunu 1881’de yazdığı “Hayaletler” oyunu izler. Daha sonra yazdığı “Yaban Ördeği” (1884) oyunu en karmaşık ve en iyi oyunlarından biri sayılır. İlerleyen yıllarda yazdığı oyunları daha içe kapanık, toplumun ahlaki değerlerine karşı daha az saldırgandır. “Hedda Gabler” ve “Yapı Ustası” oyunlarında, Ibsen günün değerlerini reddedişe götüren psikolojik çelişkileri ön plana çıkarır. Ibsen, tiyatronun kurallarını, gerçekçi unsurları kullanarak değiştirmiş, Çehov ve diğer önemli yazarları da bu yönde etkilemiştir. Konulara yaklaşımındaki doğrudan, meydan okuyan, düşündürücü yaklaşımı, oyunlarının yalnızca eğlenceden öte önemli bir toplum eleştirisi ve edebi sanat olarak anılmasını sağlar.

Yöneten: Emre Koyuncuoğlu;

Sankt Georg Avusturya Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ile İstanbul Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde eğitimini tamamlayan Emre Koyuncuoğlu, üniversite döneminde arkadaşlarıyla 1987’de “Yeşil Üzümler Hareket Tiyatrosu”nu kurdu. 1997’ye kadar koreografiler, performanslar gerçekleştirdi. 1997’de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu kuruluşuyla, tiyatronun sanatçı kadrosunda yer alarak birçok görevi üstlendi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda ilk yönetmenliğini “Mutfak Kazaları”yla yapan Emre Koyuncuoğlu, bu ilk çalışmasıyla yurtiçi ve yurtdışında birçok festivale davet edildi. İkinci oyunu, “Hayat Devam Ediyor” İstanbul ve Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın ilk kez bir proje için ortak yapım desteğini aldı. “Hayat Devam ediyor” projesini İstanbul Babylon’da, SDKM’de ve British Council’ın desteğiyle Londra’da Battelsea Arts Center’da sahnelemiş, uluslararası tiyatro dergilerinde (Fransa, Almanya, Britanya ve Amerika yayınlarında) övgü dolu eleştiriler almıştır. 2000’de Aslıhan Ünlü’nün “Axis Mundi” oyununu da bir başka uluslararası proje için sahneledi.
İngiltere Royal Court Tiyatrosu’nun “Uluslararası Genç Yönetmen ve Yazarlar” programına 1999 yılında Türkiye’den ilk kez davet alan genç yönetmen sıfatıyla katıldı. 2000 yılında Fransa’nın Mantes La Jolie kentinde düzenlenmekte olan “Collectif 12” Tiyatro Festivali’ne beş Fransız oyuncu için yazıp yönettiği “Gariban” oyununu hazırladı. 2001’de ITI Berlin’den aldığı bursla Berlin Schaubühne’de Thomas Ostermeier’ın sahnelediği “Süpermarket” oyununda reji asistanlığı yaptı. 2002 yılında, Sarah Kane’nin “Kıvranış” ve “Psikoz 4.48” oyunlarının Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi.
2003-2005 yılları arasında “Home Sweet Home” oyununu sırayla Diyarbakır, Brüksel, İstanbul, Hamburg, Loule ve Berlin’de sahneledi. Oyun her gittiği şehirde oranın sanatçılarıyla yeniden yorumlanıp sahnelendi. Birçok uluslararası kurum ve kuruluş projeye ortak girdi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda 2002’de Özen Yula’nın ‘Kırmızı Yorgunları’ oyununun rejisini, 2004’de Conor Mc Phearson’un “Geçit Yok” oyununun çevirisini ve rejisini üstlendi. Ayrıca, 2008’de,10. yüzyıl Türkleri’nden kalma bir fal metni olan “Irk Bitig”i sahneye uyarladı ve yönetti. Oyun, Makedonya’nın Ustrumca kentinde gerçekleşen 17. Uluslararası Oda Tiyatrosu “Festival En İyi Oyunu Ödülü’nü aldı.
2006’da DOT’da Carly Churchill’in “Çok Uzak”ını, 2008’de David Harrower’ın “Karatavuk”unu çevirip sahneledi. 2006’da Garajistanbul’da sahnelenen “Arıza” oyunu daha sonra Berlin Hebbel Tiyatrosu’nda oynandı. 2006 Uluslararası Sinop Bienali’ne ülkenin resmi olmayan yakın politik tarihini aktaran bir belgesel tiyatro, “Sinop Kominükasyonu” oyununu yazdı, tarihi hapisanede sahneledi. 2007’de Lush Otel’de Lush Tiyatro’yu kurup, otel tiyatro kavramı için “Kendine Ait Oda No: 104” oyununu yazdı ve yönetti.
2008-2009 tiyatro sezonunda Eskişehir Şehir Tiyatroları için T. Williams’ın “Sırça Kümes”ini sahneledi. 2010 yılında Almanya Freiburg Şehir Tiyatrosu’nun repertuvarı için Lessing’in “Bilge Nathan” oyununu Freiburg Şehir Tiyatrosu’nun oyuncuları ve dramaturguyla birlikte oyunu yeniden yazıp, Alman oyuncularla sahneledi. Oyun tiyatronun repertuvarında iki sezon oynadı. 

3 yorum:

YETENEK-SİZİN dedi ki...

Yaa Musahipzade sahnesi filan demişsin yaa, bizde Levka ablamla orada bi tiyatro izlemiştik bian o güne gittim geldim:( ben İstanbulu çok ösledim yaaa

Ayca Karaoglan dedi ki...

Çocukluğum ve lise bitene kadar ki dönem benim için her hafta tiyatro demekti. Şimdi ise nedense hiç keyif almıyorum. Sebebini bir türlü bulamıyorum. Ya çok doydum tiyatroya ya da başka bir şey... Ama kitabını okumayı çok isterim bu oyunun.

Nilgün Komar dedi ki...

yeteneklim: ramazandan sonra gelllll!!!!!

ayçam; baktım kitabı araştırdım int.de buldum ama ellerinde varmı öğrenemedim kadıköyde koca alkım'da yok ama bakmaya devam edeceğim!